Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
"Çünkü gerçekten Benim kullarımdan bir fırka (hizip, parti veya ekip) : “Rabbimiz, (biz Sana, Resulüllah’a ve Kur’an ahkâmına) iman ettik (ve İslam yolunda Hakk hâkim olsun diye gayret göstermekteyiz,Allah’ım) Sen artık bizi bağışla (başarıya ulaştır) ve bize merhamet buyur, (zira) Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın” deyip (yalvarırlardı, sizi de Hakka ve hayra çağırırlardı). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Şüphe yok ki bir bölük vardır kullarımdan, Rabbimiz derler, inandık, yarlıga bizi ve acı bize ve sensin merhametliler merhametlisi. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bakın kullarımın arasında: Ey Rabbimiz! Biz sana inandık, öyleyse bizim günahlarımızı bağışla ve bize acı, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın derlerdi de, |
Ahmet Tekin Meali |
Kullarımdan bir zümre:
“Ey Rabbimiz, iman ettik. Bizi koruma kalkanına al, bağışla, bize merhamet et. Sen merhametlilerin en hayırlısısın.” diyorlardı. |
Ahmet Varol Meali |
Doğrusu kullarımdan bir grup: "Rabbimiz! Biz iman ettik. Bizi bağışla ve bize merhamet et. Şüphesiz sen merhamet edenlerin en hayırlısısın" diyordu. |
Ali Bulaç Meali |
'Çünkü gerçekten benim kullarımdan bir grup: “Rabbimiz, iman ettik, sen artık bizi bağışla ve bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın, derlerdi de,' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Çünkü mümin kullarımdan bir topluluk vardı ki, onlar: “- Ey Rabbimiz, iman ettik, artık bizi bağışla ve bize merhamet et. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.” derlerken. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Çünkü kullarımdan bir grup: “Ey Rabbimiz! Bizi bağışla, bize acı! Sen, rahmet edenlerin en hayırlısısın” derlerdi. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
109,110. “Çünkü kullarımdan bir topluluk, ‘Ey Rabbimiz! İnandık; bizi bağışla, bize merhamet et, sen çok merhametlisin' derdi de siz ise onlarla dalga geçerdiniz. Öyle ki, bu tavrınız size beni anmayı unutturmuştu. Siz onların yaptıklarına gülüyordunuz.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
109,110,111. “Hani vaktiyle kullarımın bir bölümü: ‘Ey Rabbimiz! Biz sana inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!' diye dua ediyordu. Siz ise onlarla alay ediyordunuz. Bu yaptıklarınız size beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep gülüyordunuz. Sabretmeleri sebebiyle, bugün ben onları mükâfatlandırdım. Şüphesiz onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
108,109,110,111. Allah: "Sinin orada! Benimle konuşmayın. Kullarımdan bir topluluk: "Rabbimiz! inandık, artık bizi bağışla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin" diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep gülüyordunuz. Sabretmelerine karşılık bugün onları mükafatlandırdım. Doğrusu onlar kurtulanlardır" der. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Kullarımdan, “Ey Rabbimiz! Biz inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın” diyen bir grup var idi. |
Diyanet Vakfı Meali |
Zira kullarımdan bir zümre: Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi affet; bize acı! Sen, merhametlilerin en iyisisin, demişlerdi. |
Edip Yüksel Meali |
"Kullarımdan bir grup, 'Rabbimiz, inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.' derdi." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Çünkü kullarımdan bir zümre "Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi bağışla, bize merhamet et, sen, merhametlilerin en iyisisin." diyorlardı. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
çünkü kullarımdan bir fırka vardı «Rabbimiz! Biz iyman ettik; öyle ise bizi bağışla, bize merhamet et, sen, merhametlilerin en iyisisin.» diyorlardı da |
Hasan Basri Çantay Meali |
Çünkü kullarımdan bir zümre vardır ki onlar: «Ey Rabbimiz, îman etdik. Bizi yarlığa, bizi esirge. Sen esirgeyenlerin en hayırlısısın» derlerken, |
Hayrat Neşriyat Meali |
“Çünki kullarımdan bir zümre vardı ki: 'Rabbimiz! (Biz) îmân ettik; artık bizi bağışla; bize merhamet buyur; sen merhametlilerin en hayırlısısın!' diyorlardı.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Yer yüzünde iken kullarımızdan bir topluluk “Rabbimiz! Biz iman ettik, bizi bağışla ve bize merhamet et. Çünkü sen merhamet edip acıyanların en merhametlisisin” diyorlardı. |
Kadri Çelik Meali |
“Çünkü gerçekten benim kullarımdan bir grup, “Rabbimiz! İman ettik, sen artık bizi bağışla ve bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın” derlerdi de…” |
Mahmut Kısa Meali |
Çünkü vaktiyle, kullarım arasından bir grup inanmış insan, “Ey Rabb’imiz! Biz sana iman ettik, öyleyse bizim günahlarımızı bağışla ve bize merhamet eyle; hiç kuşkusuz Sen, merhamet edenlerin en hayırlısısın!” diye yalvarırlardı da; |
Mehmet Türk Meali |
(Ve devamla): “Gerçekten Benim kullarımdan,1 ‘Ey Rabbimiz! (Biz Sana) îman ettik, bizi bağışla ve bize merhamet et, zîrâ Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın’, diyen bir grup vardı (da),”* |
Muhammed Esed Meali |
“Bakın, kullarımın arasında, ‘Ey Rabbimiz! Biz [Sana] inandık; öyleyse, bizim günahlarımızı bağışla ve bize acı, çünkü gerçek acıyan(ımız), esirgeyen(imiz) Sensin!’ 64 diyenler de vardı; |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Çünkü kullarımın arasında bir gurup vardı. Onlar ‘Rabbimiz! Biz iman ettik: o halde bizi bağışla, bize merhamet et! Zira merhametlilerin en hayırlısı Sensin!’ diyorlardı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«Çünkü kullarımdan bir zümre var idi ki, 'Ey Rabbimiz! Sana imân ettik, artık bizi yarlığa ve bize merhamet buyur ve Sen rahmet edenlerin elbette hayırlısısın' derlerdi.» |
Suat Yıldırım Meali |
109, 110. Kullarımdan, bir kısmı “inandık ya Rabbî! Affet günahlarımızı, merhamet et bize, çünkü Sen merhamet edenlerin en iyisi, en hayırlısısın! ” dediklerinde, onları alaya alan sizler değil miydiniz! Sonunda sizin bu davranışlarınız Beni gönlünüzden geçirmeyi, Beni yâdetmeyi size unutturdu da, onlarla eğlenip durdunuz. |
Süleyman Ateş Meali |
Zira kullarımdan bir zümre: 'Rabbimiz inandık, bizi bağışla, bize acı, sen acıyanların en hayırlısısın' dedikleri için |
Süleymaniye Vakfı Meali |
“Kullarımdan bir takımı şöyle dua ederlerdi: “Rabbimiz! Bizi bağışla, bize ikram et, sen ikram edenlerin en iyisisin.” |
Şaban Piriş Meali |
Çünkü kullarımdan bir grup: -Rabbimiz, iman ettik, bizi bağışla, bize merhamet et, merhamet edenlerin en hayırlısı sensin! derlerdi. |
Ümit Şimşek Meali |
“Benim kullarımdan bir topluluk vardı ki 'Rabbimiz, iman ettik. Sen de bizi bağışla, bize merhamet et. Sen merhametlilerin en merhametlisisin' derdi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kullarımdan bir zümre "Rabbimiz, inandık; affet bizi, acı bize, sen merhametlilerin en hayırlısısın" diyorken, |
M. Pickthall (English) |
Lo! there was a party of My slaves who said: Our Lord! We believe, therefor forgive us and have mercy on us for Thou art best of all who show mercy; |
Yusuf Ali (English) |
"A part of My servants there was, who used to pray ´our Lord! we believe; then do Thou forgive us, and have mercy upon us: For Thou art the Best of those who show mercy!" |