Mu'minûn Suresi 36. Ayet


Arapça

هَيْهَاتَ هَيْهَاتَ لِمَا تُوعَدُونَ


Türkçe Okunuşu

Heyhâte heyhâte limâ tûadûn(tûadûne).


Kelimeler

heyhâte heyhat, yazık
heyhâte heyhat, yazık
limâ şeyi
tûadûne siz vaadolundunuz, size vaadedilen

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali “Heyhat! Size va’ad edilen şey (ahiret ve cennet) ne kadar uzak bir ihtimal!” (Bu adam gerçekleşmesi imkânsız va’adlerle sizi kandırıvermektedir.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Size vaadedilen şey, gerçekten ne de uzak, ne de uzak.
Abdullah Parlıyan Meali Vaadolunduğunuz şeyler gerçekten de ne kadar uzak…
Ahmet Tekin Meali “Heyhât, bu size va'dedilen nihaî yargı, tehdit, ne kadar imkânsız, uzak bir ihtimal!”
Ahmet Varol Meali Ne kadar uzak! Size vaad edilen şey ne kadar uzak!
Ali Bulaç Meali 'Heyhat, size va'dedilen şeye heyhat...'
Ali Fikri Yavuz Meali O korkutulduğunuz şey (azab) ne uzak, ne uzak! (olur şey değil).
Bahaeddin Sağlam Meali “Heyhat! Bu vaadedildiğiniz çok uzak bir şey!”
Bayraktar Bayraklı Meali Oysa bu size söylenenler, gerçek olmaktan ne kadar uzak!
Cemal Külünkoğlu Meali “O tehdit edildiğiniz (öldükten sonra dirilmek) çok uzak, gerçekten çok uzak (olması imkansız bir şey)!”
Diyanet İşleri Meali (Eski) "Oysa tehdit edildiğiniz şey ne kadar, hem de ne kadar uzak!"
Diyanet İşleri Meali (Yeni) “Hâlbuki bu size vaad olunan şey, ne kadar da uzak!”
Diyanet Vakfı Meali «Bu size vaâdedilen (öldükten sonra yeniden dirilmek, gerçek olmaktan) çok uzak!»
Edip Yüksel Meali "Size söz verilen bu şey imkansızdır, imkansız!"
Elmalılı Hamdi Yazır Meali "Heyhât o size vaad edilen şey ne kadar uzak!"
Elmalılı Meali (Orjinal) Heyhât o va'dolunduğunuz şey ne kadar uzak
Hasan Basri Çantay Meali «Tehdîd olunageldiğiniz o şey ne kadar uzak, ne kadar uzak»!.
Hayrat Neşriyat Meali “Heyhât! O va'd edilmekte olduğunuz şey, ne kadar uzak!”
İlyas Yorulmaz Meali “Yazık, yazık! Ne ile korkutuluyorsunuz (ne vaat ediliyor)?”
Kadri Çelik Meali “Uzaktır size vaat edilen (öldükten sonra yeniden dirilmek; evet gerçek olmaktan) çok uzak!”
Mahmut Kısa Meali İmkânsız, bu size vaad edilen gerçekten imkânsız!
Mehmet Türk Meali “Heyhat, korkutulduğunuz şey (gerçek olmaktan) ne kadar da uzak!”
Muhammed Esed Meali Çok uzak, gerçekten çok uzak bu vaad edildiğiniz şey!
Mustafa İslamoğlu Meali Uzak, hem de çok uzak tehdit edildiğiniz bu şey!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali «Ne uzak, ne uzak o vaad-olunduğunuz şey.»
Suat Yıldırım Meali “Heyhat! Heyhat! Size vâd edilen şey ne kadar da uzak! ”
Süleyman Ateş Meali Heyhat, o size va'dedilen şey ne kadar uzak!
Süleymaniye Vakfı Meali Olmayacak şeyler vaad ediliyor size; hiç olmayacak şeyler!
Şaban Piriş Meali Size vaat edilen uzak, hem de çok uzak.
Ümit Şimşek Meali “Heyhat, heyhat! Size vaad edilen ne kadar da uzak!
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Heyhat! Size vaat edilen o şey ne kadar uzak!"
M. Pickthall (English) Begone, begone, with that which ye are promised!
Yusuf Ali (English) "Far, very far is that which ye are promised!

İslam Vakti Mobil Uygulamaları