Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Böylelikle Biz ona: “Gözetimimiz altında ve vahyimiz uyarınca (sağlam ve sanatlı) bir gemi yapıver” (dedik) . Nitekim Bizim emrimiz gelip de tandır kızışınca (yağan ve kaynayan sular her tarafı kaplayınca), “onun içine her (cins evcil hayvanlardan) ikişer çift ile; onlardan (kavminin azgınlarından) aleyhlerine söz geçmiş (ve azap hükmü kesinleşmiş) olanlar dışında kalan aileni de alıp yerleştir; zulmedenler konusunda ise Bana muhatap olma (ricada bulunma), çünkü onlar kesinlikle boğulacaklardır” diye vahyettik. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Derken ona, nezaretimiz altında ve vahyimize uyarak bir gemi yap diye vahyettik; derken emrimiz gelip tandırın altından su kaynamaya başlayınca her mahluktan birer çifti ve helaki takdir edilenden başka ailenden olanları gemiye yükle ve zulmedenler hakkında bana söz söyleme, şüphe yok ki onlar garkolacaklar dedik. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bunun üzerine biz de O'na: “Bizim gözetimimiz altında ve sana vahyettiğimiz yöntemlerle, seni ve seninle beraber olanları kurtaracak olan gemiyi yap” diye bildirdik. Nihayet emrimiz gelip de, tandır kızışınca veya şafağın attığını görünce her cinsten ikişer çiftle birlikte haklarında ceza hükmü verilenler dışında, aileni de bu gemiye bindir. Yaratılış gayesi dışına çıkan o kimseler hakkında, bana birşey söyleme. Çünkü onlar, mutlaka boğulacaklardır diye vahyettik. |
Ahmet Tekin Meali |
Biz ona:
“Gözlerimizin önünde, gözetimimiz altında, vahyimiz uyarınca gemileri inşa et” diye vahyettik. Nihayet, gemilerin yapımı bitirilip, planımızın icra vakti geldiğinde, bütün kaynaklardan fışkıran sularla, yeryüzünde sular yükselirken, tan yeri ağardığı sırada; buhar kazanları çalıştırılıp istim yükselmeye başlayınca, biz Nûh'a:
“Her türden erkekli dişili birer çifti, içlerinden, daha önce, aleyhinde hüküm verilmiş olanların dışındaki aileni, ümmetini gemilere al. Baskı zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyenler, hakkı tanımayanlar konusunda bana başvurma. Onlar kesinlikle boğulacaklar.” diye vahyettik. |
Ahmet Varol Meali |
Biz de ona şöyle vahyettik: "Gözetimimiz altında ve vahyimizle gemi yap. Bizim emrimiz gelip de tandır kaynayınca her türden ikişer tane ve aleyhlerine söz geçmiş olanların dışındaki aile fertlerini onun içine koy. Zulmedenler hakkında bana seslenme. Çünkü onlar boğulacaklardır. |
Ali Bulaç Meali |
Böylelikle biz ona: 'Gözetimimiz altında ve vahyimizle gemi yap. Nitekim emrimiz gelip de tandır kızışınca, onun içine her (tür hayvandan) ikişer çift ile, içlerinden aleyhlerine söz geçmiş (azab gerekmiş) onlar dışında olan aileni de alıp koy; zulmedenler konusunda bana muhatap olma, çünkü onlar boğulacaklardır' diye vahyettik. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Biz de ona şöyle vahy ettik: “- Bizim nezaretimiz altında ve emrimizle gemiyi yap. Sonra azab emrimiz gelibde tandırdan su kaynayıp fışkırınca (veya kazan kaynayınca), hemen ona, her canlıdan birer çift erkek ve dişi, bir de üzerine azab vacib olandan başka, aile halkını koy. Zulüm yapanlar hakkında da bana duada bulunma; çünkü onlar boğulmuş olacaklardır.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz de ona: “Kontrolümüzde ve bilgimizle gemiyi yap. Emrimiz gelip, tandır kaynadığında, elinin altındaki her çiftten ikişer tane ve aleyhlerinde azap sözü gerçekleşenler hariç, aileni de o gemiye koy. Zalim olanlar hakkında Beni muhatap etme (Benden bir şey isteme.) Çünkü onlar boğulacaklardır” dedik. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Biz de ona şöyle vahyettik: “Bizim kontrolümüz ve tâlimatımızla gemiyi yap. Emrimiz gelip de sular kaynayınca, her cinsten birer çifti ve aleyhinde hüküm verilmiş olanlar dışında aileni de gemiye bindir. Zâlimler hakkında benden bir şey isteme! Şüphesiz onlar boğulacaklardır.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Biz ona vahiy yoluyla bildirdik ki: “Bizim gözetimimiz altında ve bildirdiğimiz şekilde gemiyi yap. Emrimiz gelip tandır kaynadığı (yeryüzünde suların coşup fışkırdığı) zaman her cinsten birer çift ile haklarında azap hükmü takdir edilmiş olanlar dışında kalan aile halkını yanına al! Zalim ve kâfirler(in kurtulması) için sakın bana başvurma! Çünkü onlar boğulmayı hak etmişlerdir.” * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bunun üzerine ona şöyle vahyettik: "Nezaretimiz altında, sana bildirdiğimiz gibi gemiyi yap; buyruğumuz gelip tandırdan sular kaynayınca her cinsten birer çifti ve aleyhine hüküm verilmiş olanın dışında kalan çoluk çocuğunu alıp gemiye bindir. Haksızlık yapanlar için Bana baş vurma, çünkü onlar suda boğulacaklardır." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bunun üzerine Nûh’a, “Bizim gözetimimiz altında ve vahyimize göre o gemiyi yap” diye vahyettik. “Bizim emrimiz gelip de tandır kaynamaya başlayınca, (sular coşup taştığında Nûh’a) dedik ki: “Her cins canlıdan (erkekli dişili) birer çift, bir de kendileri aleyhinde daha önce hüküm verilmiş olanlardan başka aileni gemiye al ve zulmeden kimseler hakkında bana hiç yalvarma! Şüphesiz onlar suda boğulacaklardır.”[384]* |
Diyanet Vakfı Meali |
Bunun üzerine ona şöyle vahyettik: Gözlerimizin önünde (muhafazamız altında) ve bildirdiğimiz şekilde gemiyi yap. Bizim emrimiz gelip de sular coşup yükselmeye başlayınca her cinsten birer çift ile, daha önce kendisi aleyhinde hüküm verilmiş olanların dışındaki aileni gemiye al. Zulmetmiş olanlar konusunda bana hiç yalvarma! Zira onlar kesinlikle boğulacaklardır. |
Edip Yüksel Meali |
Bunun üzerine kendisine şöyle vahyettik: "Gözümüzün önünde ve vahyimize uygun olarak gemiyi yap. Emrimiz gelince, kaynaklar kaynayıp taşınca her çeşit (evcil hayvanı) ve aleyhlerine hüküm verilmiş olanların dışındaki aileni al. Zalimler adına benimle konuşma; onlar boğulacaklardır."* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Bunun üzerine ona şöyle vahyettik: Bizim nezaretimiz altında ve vahyimizle gemiyi yap. Bizim emrimiz gelip de tandır kaynayınca, her cinsten eşler halinde iki tane ve bir de içlerinden, daha önce kendisi aleyhinde hüküm verilmiş olanların dışındaki aileni gemiye al. Zulmetmiş olanlar konusunda bana hiç yalvarma! Zira onlar kesinlikle boğulacaklardır! |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Biz de ona şöyle vahyettik: bizim nezaretimiz ve vahyimizle gemiyi yap, sonra emrimiz gelip de tennur feveran edince hemen ona topundan bir iki çift ve aleyhinde söz sebketmiş olandan başka ehlini sok ve o zulm edenler hakkında bana bir hıtabda bulunma, çünkü onlar gark olunacaklardır |
Hasan Basri Çantay Meali |
Biz de ona (şöyle) vahyetdik: «Bizim nezaaretimiz ve vahyimizle gemi yap sen. Nihayet (helaklerine) emrimiz gelib de o fırın kaynayınca ona her (nev'i hayvanlardan erkek ve dişi) ikişer çift ile aileni alıb içerisine gir. (Kavminin) içinden aleyhlerine söz geçmiş (hüküm giymiş) olanlar müstesna. O zulmedenler (in kurtulması) hakkında bana hitabda bulunma. Çünkü onlar boğul (mıya mahkûm ol) muşlardır». |
Hayrat Neşriyat Meali |
Bunun üzerine (biz de) ona şöyle vahyettik: “Nezâretimiz altında ve vahyimiz ile gemiyi yap; nihâyet emrimiz gelip de fırın kaynadığı (sular taş maya başladığı) zaman, her bir (hayvan cins)inden (erkek ve dişi olmak üzere) ikişer eş ile (îmân etmediklerinden, boğulacaklarına dâir) ve içlerinden, aley hinde söz geçmiş (hüküm verilmiş) olan (bir oğlunile diğer zevcen) dışındaki âileni (mü'min le ri), ona (gemiye) al!
O zulmedenler hakkında ise bana hitabda bulunma (yalvarma)! Çünki onlar suda boğu lacak olanlardır.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Nuh'a “Bizim gözetimimiz altında bir gemi inşa et ve sana (ne yapacağını vahiyle) bildireceğiz” diye vahyettik. Sonra o kavme yapacağımızın vakti geldiğinde, onların başlarına gelecek felaket başlatıldı (kazan kaynamaya başladı). Nuh'a “Her cinsten iki çifti ve aileni o gemiye bindir. Ancak daha önce üzerlerine azap sözünün geçtiği (inkarcıları) gemiye alma. Sonra gerçekleri inkar ederek kendilerine haksızlık edenler için de, bana yalvarma. Çünkü onların hepsi suda boğulacaklar” diye bildirdik |
Kadri Çelik Meali |
Böylelikle biz ona, “Gözlerimiz (gözetimimiz) altında ve vahyimizle gemi yap. Nitekim bizim emrimiz gelip de tandır kaynamaya (her yandan sular fışkırmaya) başlayınca, her (tür hayvandan) ikişer çift ile (içlerinden) aleyhlerine söz geçmiş (azap yazılmış) kimse hariç aileni de alıp (geminin) içine koy. Zulmedenler konusunda bana asla hitapta bulunma; çünkü onlar boğulacaklardır” diye vahyettik. |
Mahmut Kısa Meali |
Bunun üzerine ona,“Ey Nûh!” diye seslendik, “Bizim kontrolümüz altında ve sana vahyettiğimiz bilgiler doğrultusunda, sizi büyük tufanda boğulmaktan kurtaracak büyük gemiyi inşâ et ve nihâyet tufan emrimiz gelip de gökten yağmurlar boşanmaya, yerden pınarlar fışkırarak sular coşup kaynamaya başlayınca, bulabildiğin her cinshayvandan birer çift alıp gemiye yükle. Ayrıca, bütün iman edenleri ve aileni gemiye bindir; ancak, boğulacaklarına dâir haklarında hüküm verilmiş olanlarhariç. Onlar senin ailenden olsalar bile, gemiye binemeyecekler. Kâfirler safında yer alan bu zâlimler hakkında sakın yalvarma bana; çünküonlar da, diğer kâfirlerle birlikte boğulacaklar!” |
Mehmet Türk Meali |
Biz de ona: “(Ey Nûh!) Bizim gözetimimiz altında ve vahyimizle1 o gemiyi yap.2 Sonunda Bizim emrimiz gelip tandır kaynamaya başlayınca,3 çifti olan her şeyden ikişer (tane) ve (küfründen dolayı) helâki kesinleşmiş olan (eşin) dışında, aileni ona yükle. Tufanda boğulmayı hak eden zâlimler konusunda da (sakın) Benimle muhâtap olma.” diye vahyettik.* |
Muhammed Esed Meali |
Bunun üzerine, Biz de o'na: “Bizim gözetimimiz altında 12 ve (sana) vahyettiğimiz yöntemlerle [seni ve seninle beraber olanları kurtaracak olan] 13 gemiyi yap;” diye vahyettik, “ve hükmümüz gerçekleşip de seller halinde yeryüzünü sular kapladığı zaman her cins [hayvandan] bir çiftle birlikte -haklarında ceza hükmü verilmiş olanlar dışında- aileni bu [gemiye] bindir; ve sakın, o haksızlık yapmış olanlar için Bana başvurma -çünkü, onlar kaçınılmaz olarak boğulacaklar! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Bunun üzerine ona şöyle vahyetmiştik: “Bizim rehberliğimiz altında ve bildirdiğimiz şekilde gemiyi inşâ et;[2914] unutma ki hükmümüzün vakti gelip çattığında, tandır da kaynamaya başlar. Bu takdirde sen yanına her tür (canlıdan) birer çift ve bir de kendileri hakkında hüküm kesinleşmiş olanlar hariç, aile efradını al! Ama sakın kendilerine kıymakta ısrar eden kimseler hakkında Benimle muhatap olayım deme! Karar kesin: onlar boğulacaklar!* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Artık O'na vahyettik ki, «Bizim nezaretimiz ve vahyimizle gemiyi yap. Vaktâ ki emrimiz gelir de tennur kaynamağa başlarsa hemen o gemiyi herbirinden iki çift ve aleyhinde söz geçmiş olandan başka ehlini de al ve zulmetmiş olanlar hakkında bana bir hitapta bulunma. Şüphe yok ki, onlar boğulmuşlardır.» |
Suat Yıldırım Meali |
Biz de ona vahyedip bildirdik ki: “Nezaretimiz altında ve bildirdiğimiz şekilde gemiyi yap. Buyruğumuz gelip tandır kaynayınca her cinsten birer çift ile haklarında azap hükmü takdir edilmiş olanlar dışında kalan aile halkını yanına al! Zalim ve kâfirler hakkında sakın Bana başvurma! Çünkü onlar suda boğulacaklardır. ”* |
Süleyman Ateş Meali |
Biz de ona vahyettik ki: "Gözlerimizin önünde ve vahyimiz(öğretimimiz)le o gemiyi yap. Bizim buyruğumuz gelip de tandır kaynayınca her cinsten iki çift ve aileni de alıp ona sok. Yalnız onlar içinde alehylerine söz geçmiş (azabımıza uğrama hükmü giymiş) olanları bırak. O zulmedenler hakkında bana yalvarma; onlar, mutlaka boğulacaklardır!* |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Biz de ona şöyle vahy ettik: “Gemiyi, gözetimimizde ve vahyimize göre inşa et. Emrimiz gelip geminin kazan[*]ı kaynadığında her türden iki eşi, bir de aileni ona bindir. Aleyhine emir çıkmış olanı alma. O zalimlerle ilgili olarak benden bir istekte bulunma; onlar boğulacaklardır. |
Şaban Piriş Meali |
Biz de ona şöyle vahyettik: “Gözetimimiz altında bildirdiğimiz gibi bir gemi yap. Buyruğumuz gelip de tandır kaynayınca, her cinsten ikişer çift ve aleyhinde hüküm verilmiş olanlar dışında kalan aileni gemiye bindir. Zalimler için bana baş vurma, çünkü onlar boğulacaklardır.” |
Ümit Şimşek Meali |
Biz de ona, “Gözetimimiz altında ve vahyimiz uyarınca gemiyi yap,” diye vahyettik. “Emrimiz gelip de sular kaynamaya başlayınca, hepsinden birer çift ile, hakkında azap hükmü verilmiş olanlar dışında aileni gemiye al. Zulmedenler hakkında da Bana birşey söyleme; çünkü onlar boğulmaya mahkûmdurlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Bunun üzerine biz, Nûh'a şöyle vahyettik: "Gözlerimizin önünde ve vahyimize uygun olarak gemiyi yap. Emrimiz gelip tandır kaynayınca, ailenle birlikte her türden iki çifti gemiye sok. İçlerinden, haklarında daha önce hüküm verilmiş olanları dışta bırak. Zulmetmiş olanlar hakkında bana yakarıp durma. Onlar kesinlikle boğulacaklardır." |
M. Pickthall (English) |
Then We inspired in him, saying: Make the ship under Our eyes and Our inspiration. Then, when Our command cometh and the oven gusheth water, introduce therein of every (kind ) two spouses, and thy household save him thereof against whom the Word hath already gone forth. And plead not with Me on behalf of those who have done wrong: Lo! they will be drowned. |
Yusuf Ali (English) |
So We inspired him (with this message): "Construct the Ark within Our sight(2887) and under Our guidance: then when comes Our Command, and the fountains of the earth(2888) gush forth, take thou on board pairs of every species, male(2889) and female, and thy family- except those of them against whom the Word has already gone forth:(2890) And address Me not in favour of the wrong-doers; for they shall be drowned (in the Flood).* |