Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Allah:) “Gerçek şu ki Biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi şüphesiz Sana gösterme gücüne sahibiz (zalimleri ve hainleri zelil, mücahit mü’minleri ise aziz edip sadıkları sevindireceğiz) .” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve şüphe yok ki bizim, onlara vaadettiğimiz şeyleri sana göstermeye gücümüz yeter elbette. |
Abdullah Parlıyan Meali |
İşte böyle dua et. Çünkü biz onlara, vaat ettiğimiz azabı sana göstermeye gücümüz yeter. |
Ahmet Tekin Meali |
“Bizim onlara yaptığımız tehdidi, kesinlikle sana göstermeye gücümüz yeter.” |
Ahmet Varol Meali |
Biz, onlara vaad ettiğimizi sana göstermeye güç yetiririz. |
Ali Bulaç Meali |
Gerçek şu ki biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi şüphesiz sana gösterme gücüne sahibiz. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm), onlara vaad ettiğimiz azabı sana göstermeğe elbette kadiriz. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve Şüphesiz onlara vaadettiğimiz azabı sana göstermeye gücümüz yeter. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Biz onlara vaad ettiğimizi sana elbette gösterebiliriz. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Ey Resulüm!) Bizim onlara vaad ettiğimiz azabı sana göstermeğe elbette gücümüz yeter. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Biz onlara vadettiğimizi sana elbette gösterebiliriz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bizim onlara yönelttiğimiz tehditleri sana göstermeye elbette gücümüz yeter. |
Diyanet Vakfı Meali |
Biz, onlara yönelttiğimiz tehdidi sana göstermeye elbette ki kadiriz. |
Edip Yüksel Meali |
Biz elbette, kendilerine söz verileni sana gösterebiliriz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz, onlara yönelttiğimiz tehdidi sana göstermeye elbette ki kadiriz. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Şübhesiz ki siz, onlara yaptığımız vaîdi sana göstermeğe elbette kadiriz |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hakîkat, biz onlara va'd (ve tehdîd) etdiğimizi sana göstermiye de elbette kaadiriz. |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Ey Resûlüm!) Şübhesiz ki biz, onlara va'd etmekte olduğumuz (azâb)ı sana da göstermeye elbette gücü yetenleriz. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Biz onlara vaat ettiğimizi (azabı) sana göstermeye elbette gücümüz yeter. |
Kadri Çelik Meali |
Şüphesiz biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi şüphesiz sana gösterme gücüne sahibiz. |
Mahmut Kısa Meali |
Elbette Bizim, onlara vaadettiğimiz şeyleri sana göstermeye gücümüz yeter! |
Mehmet Türk Meali |
Biz onları tehdit ettiğimiz (azabı,) elbette sana gösterme gücüne de sahibiz.1* |
Muhammed Esed Meali |
[İşte böyle dua et] çünkü, şüphesiz Biz, onlara vaad ettiğimiz [azabın, bu dünyada dahî gerçekleşmesine] seni tanık kılacak güçteyiz! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Ne ki Biz, onları tehdit ettiğimiz azabı (her hal ve şartta)[2951] sana göstermeye elbette kâdiriz.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve şüphe yok ki, Biz onlara yapmış olduğumuz vaîdi sana göstermeğe elbette kadirleriz. |
Suat Yıldırım Meali |
Biz onlara vâd ettiğimiz azabı sana göstermeye elbette kadiriz. |
Süleyman Ateş Meali |
Biz, onları tehdidettiğimiz şeyi sana göstermeğe elbette kadiriz (onları cezalandıracağız ve sen bunu göreceksin). |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Çünkü biz, onları tehdit ettiğimiz cezayı sana göstermemiz konusunda bir ölçü belirlemişizdir. |
Şaban Piriş Meali |
Şüphesiz biz, onlara vaat ettiğimiz (azabı) sana göstermeye kadiriz. |
Ümit Şimşek Meali |
Onlara vaad ettiğimiz şeyi sana göstermeye elbette gücümüz yeter. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Biz, onları tehdit ettiğimiz şeyi sana göstermeye elbette kadiriz. |
M. Pickthall (English) |
And verily We are Able to show thee that which We have promised them. |
Yusuf Ali (English) |
And We are certainly able to show thee (in fulfilment) that against which they are warned. |