Mu'minûn Suresi 77. Ayet


Arapça

حَتَّى إِذَا فَتَحْنَا عَلَيْهِم بَابًا ذَا عَذَابٍ شَدِيدٍ إِذَا هُمْ فِيهِ مُبْلِسُونَ


Türkçe Okunuşu

Hattâ izâ fetahnâ aleyhim bâben zâ azâbin şedîdin izâ hum fîhi mublisûn(mublisûne).


Kelimeler

hattâ olana kadar, olmadıkça
izâ fetahnâ açtığımız zaman
aleyhim onlara, onların üzerine
bâben bir kapı
zâ azâbin azap sahibi
şedîdin şiddetli, kuvvetli, güçlü
izâ olduğu zaman
hum onlar
fîhi orada
mublisûne ümitlerini kesen kimseler oldular, ümitlerini kestiler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Hatta ki üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımız vakit, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybetmiş (vaziyette helak edileceklerdir).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Sonunda, onlara çetin bir azap kapısı açmıştık da o zaman her şeyden ümitlerini kesmişlerdi.
Abdullah Parlıyan Meali Nihayet üzerlerine şiddetli azap kapısı açtığımız zaman, birde bakarsın ki, onlar orada şaşkın ve ümitsizlik içinde donup kalmışlardır.
Ahmet Tekin Meali Nihayet, üzerlerine, dehşetli bir azap kapısı açtığımızda, ânında şaşkına dönerler, ümitsizliğe düşerler.
Ahmet Varol Meali Sonunda üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda onun içinde ümitsiz kalırlar.
Ali Bulaç Meali Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler.
Ali Fikri Yavuz Meali Nihayet üzerlerine çok şiddetli bir azab kapısı açtığımız zaman da, onun içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.
Bahaeddin Sağlam Meali Nihayet onlara şiddetli bir azaba sahip bir bela (kıtlık) kapısını açtık da, o azap içinde mahrum, kupkuru ve ümitsizce kaldılar.
Bayraktar Bayraklı Meali Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımız zaman, ümitsiz kalıverdiler.
Cemal Külünkoğlu Meali Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımız zaman ümitsiz kalıverdiler.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımızda bir de bakarsın onun içinde ümitsizliğe düşüvereceklerdir.
Diyanet Vakfı Meali En nihayet üzerlerine, azabı çok şiddetli bir kapı açtığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar orada şaşkın ve ümitsiz kalmışlardır!
Edip Yüksel Meali Kendilerine çetin bir azabın kapısını açtığımız zaman şaşırıp şoke oldular.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Nihayet üzerlerine, azabı çok şiddetli bir kapı açtığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar orada şaşkın ve ümitsiz kalmışlardır!
Elmalılı Meali (Orjinal) Nihayet üzerlerine şedid azâblı bir kapı açtığımız vakıt da onun içinde ye'se düşüvereceklerdir
Hasan Basri Çantay Meali Nihayet üzerlerine azâbı çetin bir kapı açdığımız vakit (görürsün ki) onlar bunun içinde ümidsizlikle dönüb kalmışlardır.
Hayrat Neşriyat Meali Nihâyet onlara şiddetli bir azab kapısı açtığımızda, bir de bakarsın ki onlar bunun içinde ümidsizliğe düşmüş kimselerdir.
İlyas Yorulmaz Meali Taki, üzerlerine çok şiddetli azabın kapılarını açtığımızda, ümitsizliğe düşüverdiler.
Kadri Çelik Meali Sonunda üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler.
Mahmut Kısa Meali Ama üzerlerine çetin bir azâbın kapısını açtık mı, işte o zaman âcizliklerini anlayıp bütün ümitlerini yitiriverirler! Fakat iş işten geçmiş olur. O hâlde, ey insanlar, yol yakınken, gelin Rabb’inizin çağrısına kulak verin:
Mehmet Türk Meali Sonunda, üzerlerine azabı çok şiddetli bir kapı açtığımız zaman, bir de bakacaksın ki onlar, o (cehennemde) ümitlerini yitirerek ne yapacaklarını şaşırıp kalacaklar.
Muhammed Esed Meali tâ ki, Biz onların önünde [ceza gününe has] zorlu bir azabın kapısını açıncaya kadar; işte ancak o zaman bütün ümitlerini kaybediverirler. 47
Mustafa İslamoğlu Meali Ta ki vakti gelip de onlar aleyhine bir azap kapısı açıncaya dek: o zaman da onlar, orada, umutlarının tamamını yitiriverecekler.[2943]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Nihâyet onların üzerine bir şiddetli azapkarîn kapı açtığımız vakit de onlar onun içinde ye'se düşmüş mütehayyir kimselerdir.
Suat Yıldırım Meali Ama ne zaman onların önüne ceza gününe mahsus zorlu bir azap kapısını açarsak, işte o zaman birden bütün ümitlerini yitiriverirler. *
Süleyman Ateş Meali Nihayet üzerlerine şiddetli bir azab kapısı açtığımız zaman, derhal O'nun içinde şaşkın ve umutsuz kalırlar.
Süleymaniye Vakfı Meali Onlara şiddetli bir azabın kapısını açıncaya kadar böyle gitti; o anda birden ümitsizliğe düştüler
Şaban Piriş Meali Onların üzerine şiddetli bir azap kapısı açana kadar... İşte o zaman ümitsizliğe düşüverirler.
Ümit Şimşek Meali Nihayet üzerlerine şiddetli bir azabın kapısını açarız; işte o zaman bütün ümitlerini yitirmiş halde kalıverirler.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Nihayet, üzerlerine şiddetli bir azabın kapısını açtığımızda hemencecik ümitsizliğe düşüverecekler.
M. Pickthall (English) Until, when We open for them the gate of extreme punishment, behold! they are aghast thereat.
Yusuf Ali (English) Until We open on them a gate leading to a severe Punishment: then Lo! they will be plunged in despair therein!(2923)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları