Hicr Suresi 19. Ayet


Arapça

وَالأَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَأَلْقَيْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ وَأَنبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ شَيْءٍ مَّوْزُونٍ


Türkçe Okunuşu

Vel arda medednâhâ ve elkaynâ fîhâ revâsiye ve enbetnâ fîhâ min kulli şey’in mevzûn(mevzûnin).


Kelimeler

ve el arda ve arz, yeryüzü
medednâ-hâ biz onu uzattık (yaydık)
ve elkaynâ ve ilka ettik, ulaştırdık
fî-hâ orada
revâsiye dağlar
ve enbetnâ ve biz nebat (bitkiler) yetiştirdik
fî-hâ orada
min kulli şey'in herşeyden
mevzûnin mevzun, birbiriyle orantılı, ölçülü

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Yere (Dünya gezegenine gelince) onu döşeyip-yaydık, onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda her şeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirip (çıkardık).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Yeryüzünü, enine boyuna döşedik ve orada metin dağlar yarattık ve oradan, taktirimize göre, her şeyi bitirdik.
Abdullah Parlıyan Meali Ve yeryüzünü enine boyuna döşedik de, üzerine yerinden oynatılmaz dağlar yerleştirdik ve herşeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik.
Ahmet Tekin Meali Yerleşimi sağlamak, hayatı kolaylaştırmak için yer kürenin toprağını, biyolojik, kimyevî yapısını, rengini oluşturup yayarak verimli hale getirdik. Orada, ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar yerleştirdik. Yine orada her şeyi dengeli, âhenkli, ölçülü ürettik.*
Ahmet Varol Meali Yeri de yaydık, üzerine sabit dağlar yerleştirdik ve onda her şeyden belli ölçüde bitirdik.
Ali Bulaç Meali Yere (gelince,) onu döşeyip-yaydık, onda sarsılmaz-dağlar bıraktık ve onda her şeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik.
Ali Fikri Yavuz Meali Arzı da döşedik ve oraya yerli yerinde dağlar koyduk, orada hikmetle ölçülmüş her şeyden bitkiler bitirdik.
Bahaeddin Sağlam Meali Yeri de serdik, onda demirlenmiş gemiler gibi dağları diktik. Ve onda her ölçülü, dengeli şeyden filizlendirdik.
Bayraktar Bayraklı Meali Yeryüzünü yaydık, oraya sabit dağlar diktik ve orada her şeyi ölçülü bitirdik.[253]*
Cemal Külünkoğlu Meali Yeryüzünü yayıp üzerine yerinden oynatılmaz dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Yeri yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik, orada her şeyi bir ölçüye göre bitirdik.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik.
Diyanet Vakfı Meali Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.
Edip Yüksel Meali Yeryüzünü genişletip içine sağlam dağlar yerleştirdik ve orada her şeyi mükemmel bir ölçüye göre bitirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Yeryüzünü düzgün bir şekilde yarattık ve oraya sabit dağlar yerleştirdik. Orada hikmetle ölçülmüş her şeyden bitkiler bitirdik.
Elmalılı Meali (Orjinal) Arzı meddettik ve ona ağır baskılar bıraktık ve onda mevzun her şeyden bitirdik' hem sizin için
Hasan Basri Çantay Meali Yeri de (döşeyib) yaydık. Onda sabit dağlar (yaratıb) koyduk, oralarda (hikmet ve maslahatla) ölçülmüş her şeyden (münâsib) nebatlar bitirdik.
Hayrat Neşriyat Meali Yeryüzünü ise yaydık; oraya sâbit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü herşeyden (her nebâttan) bitirdik.(1)*
İlyas Yorulmaz Meali Yer yüzünü de genişçe yaydık ve üzerine dağları yerleştirdik. Orada her türlü bitkilerden de dengeli bir şekilde bitirdik.
Kadri Çelik Meali Yere (gelince,) onu döşeyip yaydık, onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda her şeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik.
Mahmut Kısa Meali Yeryüzüne gelince; onu canlıların üreyip gelişmesine uygun bir şekilde yayıp döşedik, üzerinesarsılmaz dağlar yerleştirdik ve orada, mükemmel bir denge kurarak miktarı, şekli, tadı... belli bir ölçüye göre ayarlanmış nice bitkiler yetiştirdik.
Mehmet Türk Meali Yeryüzünü de enine boyuna döşedik, onda sâbit dağlar yarattık ve orada her türlü ürünü ölçülü bir şekilde yetiştirdik.
Muhammed Esed Meali Ve yeryüzünü yayıp üzerine yerinden oynatılmaz dağlar yerleştirdik; ve orada [hayatın] her türünün dengeli bir biçimde büyüyüp boyvermesini sağladık;
Mustafa İslamoğlu Meali Ve yeryüzünü (engebeli arazi yapısıyla) uzatıp genişlettik;[2037] zira orada sağlam ve sarsılmaz dağlar yerleştirdik; üstelik orada her türün dengeli bir biçimde büyüyüp gelişeceği (bir canlı hayat) sağladık.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Yeryüzünü de yaydık ve onda sabit dağlar bıraktık. Ve onda her bir ölçülmüş şeyden bitirdik.
Suat Yıldırım Meali Yeri de yaydık, genişlettik ve oraya sağlam dağlar çaktık ve orada hikmetle ölçülmüş olarak her türlü nebatı yetiştirdik. [37, 6] {KM, Tekvin 3, 24}
Süleyman Ateş Meali Arzı da yaydık, oraya sağlam dağlar attık ve orada ölçülü mütenasib şeyler bitirdik.
Süleymaniye Vakfı Meali Yeri uzattık, içine oturaklı dağları yerleştirdik. Orada her bitkiyi dengeli olarak bitirdik.
Şaban Piriş Meali Yeri de yaydık. Oraya sabit dağlar yerleştirdik. Orada her şeyden ölçülü olarak ürün verdik.
Ümit Şimşek Meali Yeri de yayıp döşedik, onda sağlam dağlar diktik ve ölçülüp biçilmiş herbir şeyden yetiştirdik.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Yeri yayıp döşedik, ona kuvvetli dağlar diktik ve içinde ölçülü/ahenkli her şeyden bitirdik.
M. Pickthall (English) And the earth have We spread out, and placed therein firm hills, and caused each seemly thing to grow therein.
Yusuf Ali (English) And the earth We have spread out(1955) (like a carpet); set thereon mountains firm and immovable; and produced therein all kinds of things in due balance.(1956)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları