Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Fakat (Hz. Lut’un) karısını takdirimizle (kurtaracaklarımızın dışında bırakıvereceğiz. Çünkü) O geride kalan (kötülüklere dalan hain kimselerden) dir.” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Yalnız karısını kurtarmayacağız, onun, helak olanlarla beraber şehirde kalmasını takdir ettik. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Yalnız karısını kurtarmayacağız. O'nun helak olacak olanlarla birlikte şehirde kalmasını öngördük. |
Ahmet Tekin Meali |
“Karısı müstesna. Biz, karısının geride kalanlardan, helâk edilenlerden olmasına hükmettik.” dediler. |
Ahmet Varol Meali |
Yalnız karısı hariç. Onu, muhakkak azapta kalacaklar arasında olmasını uygun gördük." |
Ali Bulaç Meali |
'Ama karısını (kurtaracaklarımız) dışında tuttuk, o, geride kalanlardandır.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Yalnız Lût'un karısını, gerçekten azab içinde kalanlardan takdîr ettik.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Yalnız hanımı müstesna. Onun azap içinde kalacak olanlarla beraber olacağını biliyoruz.” dediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
“Lût'un karısı müstesna; biz onun geri kalanlardan olmasını takdir ettik.”[260]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
58,59,60. Onlar: “Biz, Lut ailesi dışında suçlu bir topluluğu cezalandırmak için gönderildik; onun karısı hariç tüm ailesini kurtaracağız. Zira eşinin suçlularla beraber kalmasını gerekli gördük” dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
58,59,60. Şöyle cevap vermişlerdi: "Biz şüphesiz suçlu bir millete gönderildik. Lut'un ailesi bunun dışındadır. Karısı hariç hepsini kurtaracağız. Karısının geride kalanlardan olmasını gerekli bulduk."* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
59,60. Lût’un ailesi başka (Onlar suçlu değillerdir). Lût’un karısı dışında onların hepsini kurtaracağız. Biz, onun geride kalanlardan olmasını takdir ettik. |
Diyanet Vakfı Meali |
«(Fakat Lût'un) karısı müstesna; biz onun geri kalanlardan olmasını takdir ettik.» |
Edip Yüksel Meali |
"Yalnız karısı hariç; onun geride kalanlardan olmasını kararlaştırdık," dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Yalnız Lût'un karısı müstesnâ, çünkü onun helak edilenlerle birlikte yok edilmesini takdir ettik. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ancak karısını takdir ettik o muhakkak kalacaklardandır |
Hasan Basri Çantay Meali |
«Karısı başka. Biz onun mutlakaa geride kalan kimselerden olması (lüzum) unu takdîr etdik», |
Hayrat Neşriyat Meali |
“Ancak karısı hâriç; şübhesiz ki onun (isyankârlığı yüzünden) geride kalanlardan olmasını takdîr ettik.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
“Ancak karısı hariç. Biz onun boğulanlardan olmasını planladık (takdir ettik” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
“Ama karısını şüphesiz geride kalacak olanlardan kıldık.” |
Mahmut Kısa Meali |
“Ancak Lût’un kâfir karısı hariç; çünkü biz, onun geride kalan ve helâk edilen inkârcılardan olmasına karar verdik.” Bu konuşmanın ardından melekler, şehri helâk etmek üzere Sodom’a geldiler: |
Mehmet Türk Meali |
Ama karısı (bunun) dışındadır. Çünkü: onun helâk edilenlerle birlikte (yok edilmesini), uygun gördük. |
Muhammed Esed Meali |
bir tek, [Allah'ın, hakkında:] ‘Biz geride kalanların arasında olmasını öngördük!’ [dediği, Lût'un] karısı bunun dışında”. 42 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
onun karısı hariç! Biz (tercihine bakarak) bunu takdir ettik; çünkü o dökülenlerden biri olmayı seçti.”[2061]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Zevcesi başka, takdir ettik ki, muhakkak o, elbette (azapta) kalacaklardandır. |
Suat Yıldırım Meali |
58, 59, 60. “Haberin olsun! ” dediler, “Biz, Lut'un ailesi dışında suçlu bir topluluğu cezalandırmak için gönderildik; onun karısı hariç tüm ailesini kurtaracağız. Zira eşinin suçlularla beraber kalmasını gerekli gördük. ” |
Süleyman Ateş Meali |
Ancak karısı hariç. Onun da (suçlularla beraber) kalanlardan olmasını uygun gördük. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Ama karısını değil. Onun davranışlarını ölçtük, küller altında kalacaklardan olduğu ortaya çıktı.” |
Şaban Piriş Meali |
59,60. -Lût ailesini, geride kalanlardan olması kesinleşen karısı dışında- hepsini kurtaracağız. |
Ümit Şimşek Meali |
“Ancak karısını geride kalacaklar arasında bıraktık.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Lût'un karısı hariç. O günahkârlarla geriye kalacaktır. Öyle takdir ettik." |
M. Pickthall (English) |
Except his wife, of whom We had decreed that she should be of those who stay behind. |
Yusuf Ali (English) |
"Except his wife, who, We have ascertained, will be among those who will lag behind."(1987)* |