Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Bundan dolayı onlardan intikam aldık; her ikisi(nin harabeleri) de açıkça (gözler) ön(ün) dedir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Öcaldık onlardan; iki şehir de apaçık görünmede, yol uğrağında hala. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ve bu yüzden onları da, hakettikleri cezaya uğrattık. Gerçek şu ki, Lût ve Eykeliler kavmi de, bugün dahi görülebilen bir ana yol üzerinde yaşamaktaydılar. |
Ahmet Tekin Meali |
Biz onlara, lâyık oldukları cezayı verdik. İkisi de, Eyke ve Medyen açık bir yol üzerindedir. |
Ahmet Varol Meali |
Bu yüzden onlardan da intikam aldık. Her ikisi de açık bir yol üzerindedir. |
Ali Bulaç Meali |
Bundan dolayı onlardan intikam aldık; her ikisi de açıkça (gözler) ön(ün)dedir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Biz Eyke halkından da intikam aldık. (Sedum ve Eyke şehirlerinin) ikisi de (herkesin görebileceği uğrak) apaçık bir yol üzerindedir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
78, 79. Şüphesiz ormanlık ehli (Şuayb kavmi) de zalimler idi. Onlardan da öcümüzü aldık. İşte o iki kavim, (yerleri) görünen bir yol üzerindedirler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Biz onlardan da intikam aldık. İkisi de açık bir yol üzerindedir. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Onlardan intikam aldık (Sodom ve Eyke halklarına hak ettikleri cezayı verdik). Bu her ikisi de (Lût kavminin yaşadığı Sodom ile Şuayip kavminin yaşadığı Eyke herkesin görebileceği uğrak) apaçık bir yol üzerindedir. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bunun için onlardan da öç aldık. Hala her iki memleket de işlek bir yol üzerindedirler.* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onlardan da intikam aldık. İkisi de (Lût kavminin yaşadığı Sodom ile Şu’ayb kavminin yaşadığı Eyke) belirgin bir anayol üzerinde idiler. |
Diyanet Vakfı Meali |
Biz onlardan da intikam aldık. İkisi de (Eyke ve Medyen) açık bir yol üzerindedir. |
Edip Yüksel Meali |
Onlardan öc aldık. Her ikisi de belgelenmiştir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz Eyke halkından da intikâm aldık. İkisi de (Eyke ve Medyen) açık bir yol üzerindedir. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Onlardan da intikam aldık, ikisi de ap açık önde bulunuyor |
Hasan Basri Çantay Meali |
Onun için bunlardan da intikam aldık. (Bu yerlerin) ikisi de apaçık bir yol (üzerinde) dir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Onlardan da intikam aldık. Her ikisi (Lût kavminin şehri ile Eyke kavmi harâbeleri) de hâlâ apaçık (bilinen) bir yol üzerinde (durmakta)dır. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Bizde onlardan, yaptıkları zulmün intikamını aldık. Şüphe yok ki, haddi aşan bu iki toplum, yaptıkları çirkinliklerde (diğer toplumlara) açıkça kötü örnek olmuşlardı. |
Kadri Çelik Meali |
Bundan dolayı onlardan intikam aldık. İkisi de (Eyke ve Medyen yıkıntıları) açık (gidip geldiğiniz işlek) bir yol üzerindedir. |
Mahmut Kısa Meali |
Biz deonları, karanlık bir günün “gölge azâbı” ile yok ederek gereken cezaya çarptırdık. Medyen ve Eyke; her ikisinin harâbeleri de, Hicâz ile Filistin arasında, bugün dahî gözler önünde duran bir yol üzerindedir ve zâlimleri nasıl bir âkıbetin beklediğini anlatan birer ibret belgesi olarak durmaktadır. |
Mehmet Türk Meali |
Bundan dolayı Biz de onlardan intikam aldık. (Helâk edilen) her iki şehir de açıkça (gözler) ön(ün)dedir. 1* |
Muhammed Esed Meali |
Ve bu yüzden onları da hak ettikleri cezaya uğrattık. Gerçek şu ki, sözü geçen her iki [günahkar toplum] da, [bugün dahi] görülebilen bir ana yol üzerinde yaşamaktaydılar. 57 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Bundan dolayı Biz, onlara (da) yaptıklarının acısını tattırdık.[2068] İşte adı geçen bu iki toplumun da, (dünyevî refah açısından) çok önde olduğu ayan açık ortadaydı.[2069]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Artık onlardan da intikam aldık ve şüphe yok ki, ikisi de elbette apaçık öndedirler. |
Suat Yıldırım Meali |
Onlara da hak ettikleri cezayı verdik. Bu her iki şehir harabesi de uğrak bir yol üzerindedir. |
Süleyman Ateş Meali |
Onlardan da öcümüzü aldık, her ikisi de (Sodom da, Eyke de) hala (yol üzerinde, gözler) ön(ün) de apaçık durmaktadır. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlara da hak ettikleri cezayı verdik. Bu ikisi aynı ana yol üzerinde açıkça görülmektedir. |
Şaban Piriş Meali |
Biz de onlardan intikam aldık. Şüphesiz bu iki olayda apaçık (göz) önündedir. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz onlardan da intikam aldık. Her ikisinin izleri de hâlâ gözler önündedir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Onlardan intikam aldık. Her ikisi önde, belirgin bir biçimde durmaktadır. |
M. Pickthall (English) |
So. We took vengeance on them; and lo! they both are on a high road plain to see. |
Yusuf Ali (English) |
So We exacted retribution from them. They were both(2001) on an open highway, plain to see.* |