Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Öyle ise) Sakın onlardan bazılarını yararlandırdığımız (dünyalık makam ve menfaat gibi geçici) şeylere gözünü dikme, onlardan dolayı hüzne kapılıp üzülme, mü'minler için de (şefkat) kanatlarını ger (ve kutlu sonu bekleyiver.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Onlara verdiğimiz mala, evlada göz dikme, onlar için tasalanıp gam yeme, inananlara karşı kanadını indir, onları koru, onlara karşı mütevazı ol. |
Abdullah Parlıyan Meali |
O halde Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden bir takım kimselere, verdiğimiz dünyevî zenginliklerden yana gözünü çevirme ve sana inanmıyorlar diye, onlar için üzülme; fakat mü'minlere kol kanat ger, onları koru. |
Ahmet Tekin Meali |
Sakın, kâfirlerden birkaç çiftini, bir takımını faydalandırdığımız dünya malına tamah etme, göz dikme. İman etmiyorlar diye üzülme. Mü'minlere kolkanat ger.* |
Ahmet Varol Meali |
Onlardan bazılarını yararlandırdığımız şeylere gözlerini dikme, onlara karşı üzülme ve (şefkat) kanatlarını mü'minlerin üzerlerine ger. |
Ali Bulaç Meali |
Sakın onlardan bazılarını yararlandırdığımız şeylere gözünü dikme, onlara karşı hüzne kapılma, mü'minler için de (şefkat) kanatlarını ger. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sakın o kâfirlerden bir takımlarına verip de kendilerini zevklendirdiğimiz şeye (mal ve servete) gözlerini uzatıp rağbetle bakma; ve onların iman etmeyişlerine üzülme de müminlere kanadını indir, (onlara tevazu göster, kendilerini himayene al). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlardan yaşattırdığımız bazı gruplara gözünü dikip imrenme, (Müslüman olmadılar diye de) üzülme, yalnızca müminler için kanadını ger. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Sakın onlardan bazı sınıflara verdiğimiz dünya nimetine göz dikme, onlardan dolayı üzülme ve müminlere alçak gönüllü ol! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
İnkârcılardan bazılarına verdiğimiz (dünyevi) zenginliklere gözün kalmasın! Ve (inanmıyorlar diye) onlar için üzülme! İnananlara kol kanat ger (onlara karşı mütevazı ol, kendilerini himayene al). |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Kafirler içinde bazı kimselere verdiğimiz kat kat servete gözünü dikme, onlara üzülme; inananları kanatların altına al. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Kâfirlerden bir kısmını faydalandırdığımız şeylerde sakın gözün kalmasın. Onlara karşı mahzun olma ve mü’minlere (şefkat) kanadını indir. |
Diyanet Vakfı Meali |
Sakın onlardan bazı sınıflara verdiğimiz dünya malına göz dikme, onlardan dolayı üzülme ve müminlere alçak gönüllü ol. |
Edip Yüksel Meali |
Onlardan (elçilerden) bazılarına verdiklerimizi kıskanma ve onlardan (inkarcılardan) ötürü de üzülme. İnananlara kanatlarını indir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sakın o kâfirlerden birtakımlarına verip de kendilerini zevklendirdiğimiz şeye (mal ve servete) heveslenip göz dikeyim deme. Onlardan dolayı üzülme. Müminlere merhamet kanatlarını indir. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sakın o kâfirlerden bir takımlarını zevkıyap ettiğimiz şeylere göz atma ve onlara karşı mahzun olma da mü'minlere kanadını indir |
Hasan Basri Çantay Meali |
Sakın (o kâfirlerden) bir takımlarını faidelendirdiğimiz şeylere (servete ve sâireye) iki gözünü dikib uzatma. Onların karşısında tasalanma. Mü'minler için de (şefekat kanadını indir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Sakın onlardan (o kâfirlerden) birtakım sınıfları faydalandırdığımız şeylere (mal ve servete) gözlerini dikme! Hem (îmân etmiyorlar diye) onlara üzülme ve mü'minlere(tevâzû') kanadını indir! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Gözlerini onlar için çifter çifter verdiğimiz geçimliklere çevirme ve bundan dolayı (nimetin şükrünü yapmıyorlar diye) üzülme. Sen yalnızca inananlara kol kanat ger. |
Kadri Çelik Meali |
Sakın onlardan bazılarını yararlandırdığımız şeylere gözünü dikme, onlara karşı hüzne kapılma ve müminler için de (şefkat) kanatlarını ger. |
Mahmut Kısa Meali |
Sakın onlardan bazılarına geçici olarak verdiğimiz dünya malına gözünü dikip Allah’ın kitabını terk etme ve size karşı üstünlük taslıyorlar diye onlardan dolayı da üzülme; onların hor ve hakir gördüğü müminlere, tam bir alçakgönüllülük ve şefkatle kol kanat germeye devam et! |
Mehmet Türk Meali |
Sakın o (kâfirlerden) bazılarına bol bol verdiğimiz dünya nîmetlerine gözünü dikme ve bundan dolayı da üzülme. Sen sadece Mü’minlere, (şefkat) kanadını ger. |
Muhammed Esed Meali |
[O halde, hakkı inkar eden] birtakım kimselere 63 verdiğimiz dünyevî zenginliklerden yana gözünü çevirme. Ve [seni umursamıyorlar diye] onlar için üzülme; fakat müminlere kol kanat ger, 64 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(Öyleyse) onlardan kimilerine verdiğimiz geçici lezzetlere iltifat etme![2073] Üstelik onlar için üzülme de… Ancak mü’minlere kol kanat ger* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Sakın onlardan bazı sınıfları faidelendirmiş olduğumuz şeylere iki gözünü uzatma ve onlara karşı mahzun olma ve mü'minler için kanatlarını indir. |
Suat Yıldırım Meali |
Sakın o kâfirlerden bir kısmına geçici bir zevk olarak verdiğimiz dünya nimetlerine göz dikme! Onların iman etmemelerinden ötürü üzülme ve müminlere kol kanat ger, onları şefkatle koru. [20, 131; 26, 215; 9, 128] {KM, Çıkış 18, 15-16} |
Süleyman Ateş Meali |
Onlardan bazı çiftlere (sınıflara) verdiğimiz dünyalığa gözlerini dikme ve (sana inanmadıkları için) onlara üzülme. Mü'minlere kanadını indir, (onlara karşı mütevazi, şefkatli davran). |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlardan kimine verdiğimiz kat kat nimetlere gözlerini dikme ve onlara karşı üzülme. Sen inanıp güvenenlere kol kanat ol. |
Şaban Piriş Meali |
Onlardan bir kısmını faydalandırdığımız şeylere sakın gözünü dikme! Onlar için üzülme, müminler için şefkat kanatlarını indir! |
Ümit Şimşek Meali |
Onlardan üç beş tanesini nasiplendirdiğimiz şeye gözünü dikme ve onlar için tasalanma. Yalnız sen mü'minlere kanat ger. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Sakın, onlardan bazı çiftlere verdiğimiz nimet ve zevklere gözlerini dikme. Onlar için tasalanma da. Müminler için kanadını indir sen! |
M. Pickthall (English) |
Strain not thine eyes toward that which We cause some wedded pairs among them to enjoy, and be not grieved on their account, and lower thy wing (in tenderness) for the believers. |
Yusuf Ali (English) |
Strain not thine eyes. (Wistfully) at what We have bestowed on some(2009) of them, nor grieve over them:(2010) but lower thy wing (in gentleness)(2011) to the believers.* |