Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirmiş ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırıp (helak etmiştik). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ülkelerinin altını üstüne getirdik, üstlerine balçıktan meydana gelmiş taşlar yağdırdık. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ve böylece, şehirlerinin altını üstüne getirdik; üzerlerine çamurdan pişirilmiş taşlar yağdırdık. |
Ahmet Tekin Meali |
Böylece, ülkenin altını üstüne getirdik. Belirlenmiş cezanın infazı için üzerlerine balçıktan dökülerek pişirilmiş taşlar yağdırdık. |
Ahmet Varol Meali |
O an (şehirlerinin) üstünü altına getirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. |
Ali Bulaç Meali |
Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Hemen şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de çamurdan pişirilmiş taş yağdırdık. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz o şehrin altını üstüne getirdik, onların üstüne çamurdan yapılmış taşlar yağdırdık. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Ve bir anda (yaşadıkları yerin) üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Memleketlerini alt üst ettik, üzerlerine sert taş yağdırdık. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Hemen onların altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. |
Diyanet Vakfı Meali |
Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. * |
Edip Yüksel Meali |
Onun altını üstüne getirdik. Üzerlerine çamurdan yapılmış sert taşlar indirdik. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz, onların şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Derhal şehirlerinin üstünü altına getiriverdik ve üzerlerine siccilden taşlar yağdırdık |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hemen (şehirlerinin) üstünü altına getirdik. Tepelerine de balçıkdan pişirilmiş bir taş (yağmuru) yağdırdık. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Böylece oranın üstünü altına getirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Yaşadıkları yerin altını üstüne getirdik ve üzerlerine sertleşmiş taş gibi, çamur yağdırdık. |
Kadri Çelik Meali |
Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık. |
Mahmut Kısa Meali |
Böylece, şiddetli bir azap ile onların yaşadığı şehrin altını üstüne getirdik veüzerlerine, ateşte pişip sertleşmiş kızgın taşlar yağdırdık! |
Mehmet Türk Meali |
Anında (o memleketin) üstünü altına çevirdik ve üzerine pişirilmiş taşları (yağmur gibi) yağdırdık. |
Muhammed Esed Meali |
ve böylece [bu günahkar şehirlerin] altını üstüne getirdik; belirlenmiş cezanın infazı için üzerlerine püskürtü halinde sert taşlar yağdırdık. 53 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ve oranın altını üstüne getirdik ve o coğrafyanın üzerine (püskürtü hâlinde)[2065] akkor balçıktan taşlar yağdırdık.[2066]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Hemen onların üstünü altına ve onların üzerine balçıktan yapılmış taşlar yağdırdık. |
Suat Yıldırım Meali |
Bir anda şehirlerinin üstünü altına çevirdik. Pişirilmiş çamurdan yapılmış taş yağmuruna tuttuk onları! |
Süleyman Ateş Meali |
O kentin üstünü altına getirdik ve üzerlerine de çamurdan pişmiş taşlar yağdırdık. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Oranın altını üstüne getirdik. Üzerlerine pişmiş balçıktan taşlar yağdırdık. |
Şaban Piriş Meali |
Tavanlarını yerin dibine geçirdik. Üzerlerine de yağmur gibi pişmiş taşlar yağdırdık. |
Ümit Şimşek Meali |
Şehirlerinin altını üstüne getirdik ve başlarına ateşte pişmiş taşlar yağdırdık. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
O kentin üstünü altına getirdik/üst düzeydekileri alt düzeye indirdik. Ve üzerlerine pişmiş çamurdan taşlar yağdırdık. |
M. Pickthall (English) |
And We utterly confounded them, and We rained upon them stones of heated clay. |
Yusuf Ali (English) |
And We turned (the cities) upside down, and rained down on them brimstones hard as baked clay.(1997)* |