Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Dediler ki: "Korkma biz sana bilgin (ve seçkin) bir erkek çocuk müjdelemekteyiz." |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Korkma demişlerdi, biz sana, bilgi sahibi bir erkek evlat müjdeliyoruz. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bunun üzerine onlar: “Yoo korkma! Biz sana, kendisine derin ve doğru bilgi bahşedilmiş bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik” dediler. |
Ahmet Tekin Meali |
“Korkma. Biz sana bilge bir oğul müjdeliyoruz.” dediler. |
Ahmet Varol Meali |
"Korkma! Biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz" dediler. |
Ali Bulaç Meali |
Dediler ki: 'Korkma biz sana bilgin bir çocuk müjdeliyoruz.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Melekler de: “-Korkma, gerçekten biz, sana, bilgin bir oğul müjdeliyoruz.” dediler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlar: “Korkma! Biz sana bilgili bir çocuk müjdeleriz” dediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Dediler ki: “Korkma, biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
“Korkma! Biz sana, bilgin bir erkek evlât müjdeliyoruz!” dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
52,53. İbrahim'in yanına girdiklerinde selam vermişlerdi. O: "Doğrusu biz sizden korkuyoruz" demişti de: "Korkma, biz sana, bilgin bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik" demişlerdi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onlar, “Korkma, biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz” dediler. |
Diyanet Vakfı Meali |
Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz. |
Edip Yüksel Meali |
"Endişelenme, biz sana bilgin bir oğul müjdesini veriyoruz," demişlerdi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Melekler: "Korkma! Gerçekten biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz" dediler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Korkma, dediler: biz sana alîm bir oğul tebşir ediyoruz |
Hasan Basri Çantay Meali |
Dediler ki: «Korkma, hakıykat biz sana çok bilgin bir oğul müjde ediyoruz». |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Melekler ise kendilerini tanıtarak:) “Endişelenme! Çünki biz, seni çok âlim(olacak) bir oğul ile müjdeliyoruz!” dediler. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Misafirler “Bizden korkma. Biz sana, bilgin bir oğlan çocuğunun olacağını müjdelemek için geldik” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
Dediler ki: “Korkma, biz sana bilgin bir çocuk müjdelemekteyiz.” |
Mahmut Kısa Meali |
Bunun üzerine melekler, “Korkma, biz Allah’ın görevlendirdiği melekleriz ve seni, eşin Sâre’den olacak İshak adında bilgili bir oğul ile müjdelemeye geldik!” dediler. |
Mehmet Türk Meali |
(Melekler): “Korkma, biz sana bilgin bir oğlun1 (olacağını) müjdeliyoruz.” dediler.* |
Muhammed Esed Meali |
(Bunun üzerine) onlar: “Yo, korkma! Biz sana, kendisine derin ve doğru bilgi bahşedilmiş 39 bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik”. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
“Çekinmenize gerek yok” dediler, “çünkü biz sana âlim olacak bir oğlan çocuğu müjdelemek amacıyla geldik.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
(Onlar da) Demişlerdi ki: «Korkma, muhakkak seni ziyade bilgin bir oğul ile müjdeleriz.» |
Suat Yıldırım Meali |
“Korkma! ” dediler. “Biz sana (büyüdüğünde âlim olacak) bir oğlunuzun dünyaya geleceğini müjdeliyoruz. ” [52, 28] |
Süleyman Ateş Meali |
Korkma dediler, biz sana bilgin bir çocuk(un olacağını) müjdeleriz! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
“Kuşkulanma” dediler. “Sana bilgin bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik.” |
Şaban Piriş Meali |
Onlar: -Endişelenme, biz sana bilgin bir erkek evlat müjdeliyoruz, dediler. |
Ümit Şimşek Meali |
“Korkma,” dediler. “Biz seni bilge bir oğulla müjdeliyoruz.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Korkma! Biz sana bilgin bir oğlan müjdeliyoruz." dediler. |
M. Pickthall (English) |
They said: Be not afraid! Lo! we bring thee good tidings of a boy possessing wisdom. |
Yusuf Ali (English) |
They said: "Fear not! We give thee glad tidings of a son endowed with wisdom."(1982)* |