Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Kendilerine) Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehler (uzatılır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Kaynağından doldurulmuş şaraplarla dolu taslarla ve ibriklerle ve kadehlerle. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Tertemiz kaynakların şaraplarından doldurulmuş büyük kaplarla, sürahiler ve kadehlerle |
Ahmet Tekin Meali |
Maîn çeşmesinden, meşrubat pınarlarından, ırmaklarından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle dolaşırlar. |
Ahmet Varol Meali |
(Şarap) kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle. |
Ali Bulaç Meali |
Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehler, |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Cennet şarabından dolu sürahiler, ibrikler ve kadehlerle... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehleri onlara sunarlar. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
17,18,19. Hizmetçileri kadehler, ibrikler ve kaynaktan doldurulmuş bardaklar ile etraflarında devamlı dolaşırlar. Ondan başları ağrımaz ve sarhoş da olmazlar. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
17,18,19,20,21. Yaşlanmayan delikanlı hizmetçiler, (içmekle) başları ağrıtmayan ve sarhoş etmeyen (içeceklerin) kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle, hem de hoşlarına giden meyveler ve iştahla yiyecekleri kuş etleri ile onların etrafında (servis için) dolanırlar. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
17,18,19,20,21. Ölümsüz gençler yanlarında, baş ağrısı ve dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kaseler, ibrikler, kadehler; seçecekleri meyveler, arzulayacakları kuş eti ile dolaşırlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
17,18,19,20,21. Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar. |
Diyanet Vakfı Meali |
Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle. |
Edip Yüksel Meali |
Kaynaktan doldurulmuş bardaklar, sürahiler ve kadehlerle. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Kaynağından doldurulmuş, testiler, ibrikler ve kadehlerle. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Kübler ve ibrıklerle me'ıynden bir piyâle |
Hasan Basri Çantay Meali |
«Maîn» (kaynağın) dan (dolu) büyük kablarla, ibriklerle ve kadehlerle. |
Hayrat Neşriyat Meali |
17,18. (Aynı yaşları üzere) ölümsüz kılınmış çocuklar (ve genç hizmetçiler),(1)pınardan (akan Cennet şerbetleriyle doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehlerle onların (o sâbikunun) etrâfında dolaşır!* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Ellerindeki bardaklarla, sürahilerle ve pınarlardan doldurulmuş kaselerle dolaşır dururlar. |
Kadri Çelik Meali |
Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehler. |
Mahmut Kısa Meali |
Ellerinde, cennet pınarlarından doldurulmuş testiler, sürahiler ve kadehlerle. |
Mehmet Türk Meali |
17,18,19. Onların çevrelerinde ölümsüz genç hizmetçiler1 (ellerinde) onların başlarını ağrıtmayan, sarhoş etmeyen ve tertemiz içeceklerle dolu sürahiler, ibrikler ve kadehlerle dolaşır.* |
Muhammed Esed Meali |
tertemiz kaynakların suyundan doldurulmuş kâseler, ibrikler ve fincanlarla, 6 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
tarifsiz güzellikte bir kaynaktan doldurulmuş bir o kadar tarifsiz ibrikler ve kadehlerle sunulan (içecekler); |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Çeşmelerden akan şuruplar ile (dolu) destiler ile ve ibrikler ile ve bardaklar ile. |
Suat Yıldırım Meali |
17, 18. Etraflarında, cennet şarabından dolu testiler, sürahiler, kadehlerle, ebedîliğe ermiş çocuklar dolaşıp hizmet ederler. * |
Süleyman Ateş Meali |
Akıp giden şarap kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle gelir giderler. |
Şaban Piriş Meali |
Tertemiz kaynağından doldurulmuş ibrikler, testiler ve fincanlarla... |
Ümit Şimşek Meali |
Pınarlardan doldurulmuş testiler, ibrikler, kadehlerle. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Sürahiler, ibrikler ve öz kaynağından içkilerle doldurulmuş kadehler eşliğinde. |
M. Pickthall (English) |
With bowls and ewers and a cup from a pure spring |
Yusuf Ali (English) |
With goblets, (shining) beakers, and cups (filled) out of clear-flowing fountains: |