Vâkıa Suresi 85. Ayet


Arapça

وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنكُمْ وَلَكِن لَّا تُبْصِرُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve nahnu akrebu ileyhi minkum ve lâkin lâ tubsirûn(tubsirûne).


Kelimeler

ve ve
nahnu biz
akrebu daha yakın, daha çabuk, daha hızlı
ileyhi ona
min-kum sizden
ve lâkin ve lâkin, fakat
lâ tubsirûne görmüyorsunuz

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Her anında ve o sırada) Biz ona sizden daha yakınız; ancak görmezsiniz (ve farkında olmazsınız).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve biz, ona sizden daha yakınız ve fakat göremezsiniz.
Abdullah Parlıyan Meali ve bizi görmediğiniz halde, biz ona sizden daha yakınken,
Ahmet Tekin Meali O anda, biz ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz.
Ahmet Varol Meali Biz ona sizden daha yakınız fakat siz göremezsiniz.
Ali Bulaç Meali Biz ona sizden daha yakınız; ancak görmezsiniz.
Ali Fikri Yavuz Meali Biz ise, ona, ilim ve kudretimizle sizden çok yakınız; fakat siz, (yapılmakta olan işleri ) görmezsiniz, anlıyamazsınız.
Bahaeddin Sağlam Meali Ve Biz, sizden ona daha yakınız. Fakat siz görmezsiniz.
Bayraktar Bayraklı Meali 83,84,85. Hele can boğaza dayandığı zaman. Siz o zaman, bakıp duracaksınız. O anda biz, ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz.[605]*
Cemal Külünkoğlu Meali (O anda) biz ona sizden daha yakınız. Fakat siz (bizi) göremezsiniz.
Diyanet İşleri Meali (Eski) 83,84,85. Kişinin canı boğaza dayanınca ve siz o zaman bakıp kalırken, Biz o kişiye sizden daha yakınızdır, ama görmezsiniz.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Biz ise ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz.
Diyanet Vakfı Meali (O anda) biz ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz.  *
Edip Yüksel Meali Biz ona (can çekişene) sizden daha yakınız; ancak siz göremezsiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Biz ona sizden daha yakınız, fakat siz görmezsiniz.
Elmalılı Meali (Orjinal) Biz ise ona sizden yakınizdir ve lâkin görmezsiniz
Hasan Basri Çantay Meali Biz ona sizden yakınız. Fakat görmezsiniz.
Hayrat Neşriyat Meali Hâlbuki biz, ona sizden daha yakınız; fakat (siz) görmezsiniz.
İlyas Yorulmaz Meali O durumda, o nefse biz sizden daha yakınız. Ancak siz görmüyorsunuz.
Kadri Çelik Meali Biz ona sizden daha yakınız; ancak siz görmezsiniz.
Mahmut Kısa Meali Ve Biz, —siz göremeseniz bile— ona sizden daha yakınken,
Mehmet Türk Meali (İşte o an) Biz, ona sizden daha yakınız. Fakat siz, bunu asla bilemezsiniz!
Muhammed Esed Meali ve [Bizi] görmediğiniz halde, Biz ona sizden daha yakınken:
Mustafa İslamoğlu Meali Ve Biz ona sizden çok daha yakınızdır, fakat siz görmeyeceksiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve biz (O can çekiştirene) sizden daha yakınız. Velâkin siz göremezsiniz.
Suat Yıldırım Meali Biz ise, ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz.
Süleyman Ateş Meali Biz ona sizden daha yakınız, fakat siz görmezsiniz.
Süleymaniye Vakfı Meali Biz ona, sizden daha yakınız ama göremezsiniz.
Şaban Piriş Meali Biz, ona sizden daha yakınız. Ama göremezsiniz.
Ümit Şimşek Meali Biz ise ona sizden daha yakınızdır; ama siz görmezsiniz.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Biz ona sizden daha yakınız, ama siz görmezsiniz.
M. Pickthall (English) And We are nearer unto him than ye are, but ye see not
Yusuf Ali (English) But We are nearer to him than ye, and yet see not,-

İslam Vakti Mobil Uygulamaları