Vâkıa Suresi 50. Ayet


Arapça

لَمَجْمُوعُونَ إِلَى مِيقَاتِ يَوْمٍ مَّعْلُومٍ


Türkçe Okunuşu

Le mecmûûne ilâ mîkâti yevmin ma’lûm(ma’lûmin).


Kelimeler

le mutlaka, elbette, muhakkak
mecmûûne toplanılmış olanlar, biraraya getirilmiş olanlar
ilâ mîkâti belirlenmiş bir vakite
yevmin gün
ma'lûmin malûm, bilinen, belli

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali "Bilinen (ve belirlenen) bir günün buluşma vaktinde mutlaka toplanacaklardır."
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Elbette bilinen günün muayyen ve mukadder vaktinde toplanacaksınız.
Abdullah Parlıyan Meali Allah'ın belirlediği muayyen bir zamanda, hesap günü için toplanacaklardır.
Ahmet Tekin Meali “Belli bir günün belli vaktine mutlaka toplanıp getirilecekler.”*
Ahmet Varol Meali Bilinen bir günün buluşma vaktinde mutlaka toplanacaklardır.
Ali Bulaç Meali 'Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.'
Ali Fikri Yavuz Meali Belirli bir günün muayyen vaktinde çaresiz toplanacaklardır.”
Bahaeddin Sağlam Meali Belli bir günde buluşmak üzere toplatılacaklar.”
Bayraktar Bayraklı Meali 47,48,49,50. Şöyle diyorlardı: “Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra mı yeniden diriltileceğiz? Eski atalarımız da mı?” De ki: “Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de, belli bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir.”
Cemal Külünkoğlu Meali 49,50. “De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler, bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) 49,50. De ki: "Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün belirli bir vaktinde toplanacaklardır."
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 49,50. De ki: “Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır.”
Diyanet Vakfı Meali Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır!
Edip Yüksel Meali "Bilinen günün buluşma anı için toplanacaklardır."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali "Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır."
Elmalılı Meali (Orjinal) Lâbüd cem' olunacaklar mikatına ma'lûm bir günün
Hasan Basri Çantay Meali ma'lûm bir günün muayyen vaktında behemehal toplanacaklardır».
Hayrat Neşriyat Meali 49,50. De ki: “Şübhe yok ki öncekiler de, sonrakiler de, bilinen bir günün belli bir vaktinde elbette toplanacak olanlardır.”
İlyas Yorulmaz Meali Allah'ın bilgisinde olan, belirlenmiş bir vakitte bir araya getirilmiş olacaklar.
Kadri Çelik Meali “Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”
Mahmut Kısa Meali “Hepsi, Allah tarafından bilinen bir Günün buluşma vaktinde bir araya getirilecekler.”
Mehmet Türk Meali (Onların tümü) belirli bir günün, belirli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır.
Muhammed Esed Meali [yalnızca Allah tarafından] bilinen bir Gün'ün belirlenmiş olan bir vaktinde bir araya getirilecekler:
Mustafa İslamoğlu Meali elbet (sadece Allah tarafından) bilinen bir günün belirli vaktinde bir araya toplanacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali «Elbette malum bir günün muayyen bir vaktinde toplanılmış (olacaklardır).»
Suat Yıldırım Meali 49, 50. De ki: “Öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün, belli vaktinde mutlaka toplanacaksınız. ” [11, 103-105]
Süleyman Ateş Meali Belli bir günün buluşma vakti için mutlaka toplanacaklardır.
Süleymaniye Vakfı Meali Hepsi belli günün belli vaktinde bir araya toplanacaklardır.”
Şaban Piriş Meali Belli bir günün, belli bir vaktinde bir araya getirileceksiniz.
Ümit Şimşek Meali Belirlenmiş olan o malûm günde hepiniz toplanacaksınız.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Bilinen bir günün buluşma vakti/buluşma yerinde mutlaka bir araya getirileceklerdir.
M. Pickthall (English) Will all be brought together to the tryst of an appointed day.
Yusuf Ali (English) "All will certainly be gathered together for the meeting appointed for a Day well-known.(5246)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları