Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(İşte bu) "Ashab-ı Yemin!" (imani istikamet ve fazilet sahipleri) ; ne (kutludur o) "Ashab-ı Yemin!" (ki, Allah’a verdikleri iman ve itaat sözünde, cihad ve sadakat ahdinde vefa gösterenler ne kadar bahtlıdır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Hesabı sağ taraflarından görülenler, ne mutlu kimselerdir onlar veya kimdir bu hesabı sağdan görülenler |
Ahmet Tekin Meali |
Sağduyulu hareket ederek Allah'ın kitabına iman edip hayata geçirenler, birbirlerine, sabrederek mücadeleyi, merhametli davranmayı tavsiye edenler, güçlü hale gelenler, hayırlı sonuca kavuşanlar! Ne mutlu, sağduyulu hareket edip hayırlı sonuca kavuşanlara! |
Ahmet Varol Meali |
Sağ ashabı ne (mutludurlar) o sağ ashabı! |
Ali Bulaç Meali |
'Ashab-ı Yemin', ne (kutludur o) 'Ashab-ı Yemin.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), ne mutlu sağcılar!... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Sağ tarafın adamları, (uğurlular) ne büyük insanlardır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Sağdakiler; nedir sağdakilerin görecekleri karşılık? |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Ahiret mutluluğuna erenler (amel defterleri sağ ellerine verilenler) var ya, ne mutlu o defterleri sağ ellerine verilenlere! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
27,28,29,30,31,32,33,34. Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir![522]* |
Diyanet Vakfı Meali |
Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! |
Edip Yüksel Meali |
Sağ tarafta olanlar sağ tarafta olacaklar! |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sağın adamları, nedir o sağın adamları! |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ashabı yemîn ise ne Ashabı yemîn |
Hasan Basri Çantay Meali |
Sağcılar: Onlar ne (mutlu) sağcılardır! |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ashâb-ı Yemîn (amel defterleri sağ eline verilenler) ise, ne (mutlu o) Ashâb-ı Yemîn(e)! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Mutluluğu hak edenler. Mutluluğu hak edenler ne kadar mutludurlar. |
Kadri Çelik Meali |
Defterleri sağdan verilenler; nedir defterleri sağdan verilenler? |
Mahmut Kısa Meali |
İyi insanlara gelince, ne mutlu o iyi insanlara! |
Mehmet Türk Meali |
O sağ taraftakiler,1 ne şerefli kimselerdir.* |
Muhammed Esed Meali |
DÜRÜST ve erdemli bir hayat yaşayanlara 10 gelince, nedir bu dürüst ve erdemli hayat sürenler(in ödülü)? |
Mustafa İslamoğlu Meali |
[4892]BAHTİYAR kesime gelince: nedir o bahtiyar kesimin (ödülü)?* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ashâb-ı Yemîn ise, nedir Ashâb-ı Yemîn? |
Suat Yıldırım Meali |
Ashab-ı yemin ki ne ashab-ı yemin! Ne mutludur onlar! |
Süleyman Ateş Meali |
Sağın adamları, nedir o sağın adamları! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Uğurlu olanlar sınıfına gelince; ne mutlu uğurlu olan o kimselere! |
Şaban Piriş Meali |
Sağ tarafta olanlar, ne mutlu sağ tarafta olanlara! |
Ümit Şimşek Meali |
Ashab-ı Yemin ki ne mutlu kimselerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı? |
M. Pickthall (English) |
And those on the right hand; what of those on the right hand? |
Yusuf Ali (English) |
The Companions of the Right Hand,- what will be the Companions of the Right Hand? |