Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ki o, (cehennem) ne serindir, ne de ferahlatıcıdır. (İkram edilip rahatlatıcı hiçbir şey bulunmayacaktır.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ne bir serinlik var, ne bir güzellik var. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ne serinleten, ne de rahatlatan bir gölge. |
Ahmet Tekin Meali |
Gölge ne serindir, ne faydalı.* |
Ahmet Varol Meali |
Ne serindir ne de ferahlatıcı. |
Ali Bulaç Meali |
Ki o, ne serindir, ne ferahlatıcı (kerim). |
Ali Fikri Yavuz Meali |
O gölge ne serindir, ne mülâyim... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
O duman, ne serindir ne de hoştur. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
42,43,44,45,46. İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar. Çünkü onlar bundan önce, varlık içinde sefahete dalmışlardı. Büyük günahı işlemekte ısrar edip dururlardı. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
42,43,44. (Onlar) içlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde ve serinliği ve hoşluğu olmayan kapkara bir dumanın gölgesinde bulunurlar. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
42,43,44. İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunurlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
42,43,44. Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifirî bir gölge içinde!. |
Diyanet Vakfı Meali |
43, 44. Serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar; |
Edip Yüksel Meali |
Ne soğuktur, ne de yararlı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ki ne serindir, ne de faydalı. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ne serin ne de kerîm |
Hasan Basri Çantay Meali |
Ki (o gölge) ne serin, ne de fâideli değildir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
42,43,44. (Onlar) nüfûz edici bir ateş ve bir kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu (bir faydası) olmayan simsiyah dumandan bir gölge içindedirler! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Orada serinlemek yok ve asla rahatlatıcı bir ikramda yok. |
Kadri Çelik Meali |
Ne serindir, ne de faydalı. |
Mahmut Kısa Meali |
Öyle bir duman ki, ne serinletir, ne bir fayda verir! |
Mehmet Türk Meali |
43,44. Kapkara, boğucu bir dumandan (meydana gelen) ve asla serinletmeyen ve rahatlatmayan bir gölge (içerisindedirler.) |
Muhammed Esed Meali |
ne serinleten, ne de rahatlatan [bir gölge]. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ne serinletici ne de rahatlatıcı… |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
(O gölge) Ne soğuktur, ne de fâidelidir. |
Suat Yıldırım Meali |
43, 44. Ne serin, ne de faydalı olmayan, kapkara duman tabakası altındadırlar. [77, 29-34] |
Süleyman Ateş Meali |
Ki ne serindir, ne faydalı. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Orası ne serinletir ne de rahatlık yüzü gösterir. |
Şaban Piriş Meali |
Serinlik yok, bağış yok. |
Ümit Şimşek Meali |
Bir gölge ki ne serinlik verir, ne bir hayrı dokunur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ne serindir ne de cömert. |
M. Pickthall (English) |
Neither cool nor refreshing. |
Yusuf Ali (English) |
Nothing (will there be) to refresh, nor to please: |