Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Cennet yurdunda) Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' duyacaklar, ne günaha sokacak (ve huzur bozacak davranışlar olacaktır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Orada boş ve çirkin bir söz de duymazlar, günaha ait bir söz de. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Orada ne boş konuşmalar duyacaklar, ne de günaha yönelen bir çağrı. |
Ahmet Tekin Meali |
Orada, bâtıl, yalan, taahhüde sadakatsizlik, boş, manasız, çirkin söz ve birbirlerine günah işletecek davet işitmezler. |
Ahmet Varol Meali |
Orada ne boş bir söz ne de günâha götürücü söz duyarlar. |
Ali Bulaç Meali |
Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Onlar cennetde ne bir boş lâf işitirler, ne de bir hezeyan. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Orada ne boş bir söz işitirler ne de günaha sokan bir iş yaparlar.(*)* |
Bayraktar Bayraklı Meali |
25,26. Karşılıklı selâmlaşmadan başka, orada boş ve günah söz duymazlar. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
25,26. Orada ne boş konuşmalar duyarlar, ne de günaha yönelten bir çağrı. Sadece “selâm!”, “selâm!” sözünü işitirler. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Sadece selama karşılık selam sözü işitirler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler. |
Diyanet Vakfı Meali |
Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler. |
Edip Yüksel Meali |
Orada ne bir saçmalık, ne de günaha sokan bir söz işitmezler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ne bir boş lâf işidirler orada ne de bir te'sîm |
Hasan Basri Çantay Meali |
Onlar orada ne boş bir lâf, ne de günâha sokacak bir şey işitmezler. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Orada ne boş bir söz, ne de günâhı gerektiren bir şey işitirler! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Orada asla boş ve yanlış çirkin sözler duymazlar. |
Kadri Çelik Meali |
Orada ne saçma ve boş bir söz işitirler, ne de kimseye günah isnat edilir. |
Mahmut Kısa Meali |
Orada ne boş konuşmalar duyacaklar, ne de günaha yönelten bir söz! |
Mehmet Türk Meali |
(Onlar) orada boş söz işitmedikleri gibi (eski) günâh(ların)a dair bir söz de duymazlar. |
Muhammed Esed Meali |
Orada ne boş konuşmalar duyacaklar, ne de günaha yönelten bir çağrı, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
orada ne bir boş laf ne de kınanma duyacaklar;[4890]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Orada ne bir boş lâf ve ne de günaha sokacak bir şey işitmezler. |
Suat Yıldırım Meali |
Onlar cennette ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir laf işitmezler. |
Süleyman Ateş Meali |
Orada ne boş bir söz ve ne de günaha sokan bir laf işitirler. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Orada boş söz ve kendilerini rahatsız eden bir şey de işitmezler, |
Şaban Piriş Meali |
Orada boş ve günaha sokacak bir söz işitmezler |
Ümit Şimşek Meali |
Orada boş veya günah bir söz işitmezler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ne boş bir laf işitirler orada ne de günaha sokacak bir şey. |
M. Pickthall (English) |
There hear they no vain speaking nor recrimination |
Yusuf Ali (English) |
Not frivolity will they(5235) hear therein, nor any taint of ill,-* |