Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Sonra muhakkak siz, ey (Hakk’tan) sapıtmış olarak (Kur’an’ın hükümlerini ve haberlerini) yalanlayıcılar! (Unutmayınız…) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Sonra da siz ey yalanlayan sapıklar, şüphe yok ki. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Sonra da siz ey yalanlayan sapıklar! Şüphe yok ki, |
Ahmet Tekin Meali |
Dahası, siz, hak yoldan uzaklaşıp, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ederek başlarına buyruk hayat yaşayanlar, Kur'ân'ı ve peygamberleri yalanlayanlar! |
Ahmet Varol Meali |
Sonra siz, ey sapıklar, yalanlayıcılar! |
Ali Bulaç Meali |
Sonra gerçekten siz, ey sapık olan yalanlayıcılar, |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sonra, muhakkak ki siz ey sapkınlar, yalancılar! |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Sonra siz ey sapık yalanlayıcılar (kâfirler!) |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Sonra, siz ey yalancı sapıklar! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Sonra, siz ey yoldan sapmış ve hakikati yalanlamış olanlar! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Sonra, siz ey sapıklar, yalanlayanlar! |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
51,52. Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz. |
Diyanet Vakfı Meali |
Sonra siz ey sapıklar, yalancılar! |
Edip Yüksel Meali |
"Sonra da siz, ey sapıtmışlar, ey yalanlayıcılar," |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sonra siz, ey sapık yalanlayıcılar! |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sonra siz, ey sapgın münkirler! |
Hasan Basri Çantay Meali |
Sonra hakıykaten siz, ey sapkınlar ve tekzîbciler, |
Hayrat Neşriyat Meali |
51,52. Sonra muhakkak ki siz, ey dalâlet içinde olanlar, yalanlayıcılar! (Siz) şübhesiz bir ağaçtan, zakkumdan yiyecek olan kimselersiniz! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sonra Ey sapkınlar! Sizler, kesinlikle doğruları yalanlamaktasınız. |
Kadri Çelik Meali |
Sonra gerçekten siz, ey sapık yalancılar! |
Mahmut Kısa Meali |
“Sonra siz, ey bu Günü yalanlayan yolunu sapıtmış azgınlar!” |
Mehmet Türk Meali |
Sonra gerçekten siz ey sapkın yalancılar! |
Muhammed Esed Meali |
ve o zaman, siz ey yoldan sapmış ve hakikati yalanlamış olanlar, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Sonra siz ey yanlışta direnenler, ey yalanlayanlar! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Sonra şüphe yok ki, sizler ey sapıklar, tekzîp ediciler! |
Suat Yıldırım Meali |
Sonra siz ey yoldan sapanlar ve hak dini yalan sayanlar! |
Süleyman Ateş Meali |
Sonra siz de, ey sapık yalanlayıcılar (o zaman toplanacaksınız). |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Siz, ey yoldan çıkmış yalancılar! |
Şaban Piriş Meali |
-Sonra siz, ey sapıklar, yalanlayanlar! |
Ümit Şimşek Meali |
Sonra da, ey yalanlayıcı sapıklar! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ve siz de ey sapık yalanlayıcılar! |
M. Pickthall (English) |
Then lo! ye, the erring, the deniers, |
Yusuf Ali (English) |
"Then will ye truly,- O ye that go wrong, and treat (Truth) as Falsehood!- |