Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Bunun üzerine, onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü bir gemi içinde kurtardık. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Derken onu da o dopdolu gemiyle kurtardık, onunla beraber bulunanları da. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bunun üzerine biz de, O'nu ve O'nunla beraber olanları insanlar ve hayvanlarla dopdolu bir gemi içinde kurtardık. |
Ahmet Tekin Meali |
Biz de, onu ve beraberindekileri, istiap haddi aşılarak yüklenmiş o donanımlı gemilere alarak kurtardık. |
Ahmet Varol Meali |
Böylece onu ve berberindekileri, yüklü geminin içinde kurtardık. |
Ali Bulaç Meali |
Bunun üzerine, onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Bunun üzerine biz, onu ve beraberindekileri, o yükle dolu geminin içinde selâmete çıkardık. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz de onu ve onunla beraber inananları o dolu gemide kurtardık. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
119,120,121,122. Bunun üzerine onu ve beraberinde olanları dolu bir gemi içinde taşıyarak kurtardık. Sonra geride kalanları suda boğduk. Doğrusu, bunda ders vardır, ama çoğu inanmamaktadır. Rabbin, şüphesiz güçlüdür, merhamet sahibidir. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
119,120. Bunun üzerine biz, onu da beraberindekileri de o yüklü gemide kurtardık. Sonra da geride kalanları (yaptıkları yüzünden) suda boğduk. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bunun üzerine onu ve beraberinde bulunanları, dolu bir gemi içinde taşıyarak kurtardık. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Derken biz onu ve beraberindekileri dolu geminin içinde (taşıyıp) kurtardık. |
Diyanet Vakfı Meali |
Bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri, o dolu geminin içinde (taşıyarak) kurtardık. |
Edip Yüksel Meali |
Onu ve yanındakileri yüklü bir gemiyle kurtardık. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri, o dolu gemide taşıyarak kurtardık. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri o dolu gemide necata çıkardık |
Hasan Basri Çantay Meali |
Bunun üzerine biz onu da, beraberinde olanları da o dolu (yüklü) geminin içinde selâmete erdirdik. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Bunun üzerine onu ve onunla berâber bulunanları, o dolu gemi içinde kurtardık. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sonra Nuh'u ve onunla beraber olanları, dolu bir geminin içinde kurtardık. |
Kadri Çelik Meali |
Bunun üzerine onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık. |
Mahmut Kısa Meali |
Bunun üzerine, o korkunç tufanı gönderdik ve onunla beraberindeki müminleri, insanlarla ve her türden çift çift hayvanlarla dolu olan o gemi içinde kurtardık.” |
Mehmet Türk Meali |
(Bunun üzerine) Biz, onu ve beraberindekileri, o yüklü gemide1 (taşıyarak) kurtardık.* |
Muhammed Esed Meali |
Ve bunun üzerine Biz de, o'nu ve o'nunla beraber olanları dopdolu bir gemi içinde kurtardık. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Derken, onu ve beraberindekileri yükünü almış olan o gemiyle kurtardık; |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Binaenaleyh O'nu ve O'nunla beraber dolmuş gemide bulunanları necâta erdirdik. |
Suat Yıldırım Meali |
Hülasa Biz de onu ve yanındakileri o yükle dolu gemi içinde kurtardık. |
Süleyman Ateş Meali |
Biz de onu ve onunla beraber bulunanları, dolu gemi içinde kurtardık. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Bunun üzerine onu ve beraberindekilerini yüklü geminin içinde kurtardık. |
Şaban Piriş Meali |
Bunun üzerine biz, onu ve yanındakileri o yüklü gemide kurtuluşa erdirdik. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz de onu ve dolu gemide onunla beraber olanları kurtardık. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Bunun üzerine biz, onu da beraberindekileri de o yüklü gemide kurtardık. |
M. Pickthall (English) |
And We saved him and those with him in the laden ship. |
Yusuf Ali (English) |
So We delivered him and those with him, in the Ark filled (with all creatures).(3192)* |