Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Oysa) Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de, (mecburen) ona boyunları eğilmiş (olarak) kalıverirlerdi. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Dileseydik gökten bir delil indirirdik onlara, onun karşısında başlarını eğerlerdi, kalakalırlardı. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Eğer biz dileseydik, gökten onları zorla imana getirecek bir ayet ve alamet indirirdik de, onun karşısında hemen ona baş eğerler ve inanırlardı. |
Ahmet Tekin Meali |
Bizim sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olursa, onların üzerlerine gökten bir âyet, bir mûcize indiririz. Bu mûcizeden dolayı toplu olarak boyun eğmek mecburiyetinde kalırlar. |
Ahmet Varol Meali |
Dilersek onların üzerlerine gökten bir mucize indiririz de boyunları ona eğilir kalır. |
Ali Bulaç Meali |
Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilmiş kalıverir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Biz eğer dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (iman etmelerini gerektirecek bir delâlet) indiriveririz de ona boyunları eğile kalır (artık hiç biri isyan etmez). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Eğer istersek, gökten öyle bir mucize indiririz ki, ona boyun eğmeye başlarlar.(*)* |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Dilersek onlara gökten bir mucize indiririz de mecbur kalıp boyun eğerler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona (toptan) boyun eğmek zorunda kalırlar (ama bunu istemedik).* |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Biz dilesek onlara gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona boyun eğmek zorunda kalırlar. |
Diyanet Vakfı Meali |
Biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır. |
Edip Yüksel Meali |
Dilesek onların üzerine gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz dilersek onların üzerlerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilekalır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Dilersek üzerlerine Semadan bir âyet indiriveririz de ona boyunları eğile kalır |
Hasan Basri Çantay Meali |
Eğer dilersek biz onların tepesine gökden bir âyet indiriveririz de ona boyunları eğilekalır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Dilesek, onlara gökten bir mu'cize indiririz de boyunları ona eğilip kalanlar (olarak inanmaya mecbûr) olurlar. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Biz istersek gökten onlara bir mucize (ayet) indiririz de, sonra onlar indirdiğimiz ayetler karşısında boyun bükmüş olarak çaresiz kalırlar. |
Kadri Çelik Meali |
Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de ona boyunları eğilmiş kalıverirler. |
Mahmut Kısa Meali |
Eğer onları zorla imana getirmeyi dileseydik, üzerlerine gökten öyle dehşet verici bir mûcize indirirdik ki, bunun karşısında derhal Allah’ın hükmüne boyun eğip ister istemez iman ederlerdi. O hâlde, iman etmiyorlar diye üzülme. |
Mehmet Türk Meali |
Eğer Biz dileseydik, o (müşriklerin) üzerine gökten bir mûcize indirirdik, onlar da o (mûcizeye) toptan boyun eğerlerdi. |
Muhammed Esed Meali |
Eğer dileseydik, onlara gökten öyle bir alamet indirirdik ki, onun karşısında boyunları bükülür, hemen baş eğerlerdi. 4 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Eğer tercih etseydik onlara semadan öyle bir kudret delili indirirdik ki, onun karşısında (mecburen) boyun büker, baş eğerlerdi.[3171]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Eğer dileyecek olsak üzerlerine gökten bir âyet indiririz de artık ona boyunları eğili kalmış olurlar. |
Suat Yıldırım Meali |
Eğer dileseydik onlara gökten öyle bir mûcize indirirdik ki, onun karşısında ister istemez boyun bükerlerdi. * |
Süleyman Ateş Meali |
Dilesek onların üzerine gökten bir mu'cize indiririz de boyunları ona eğilir (inanırlar). |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Farklı bir tercihte bulunsaydık gökten üzerlerine öyle bir belge indirirdik ki, karşısında başları öne eğilirdi. |
Şaban Piriş Meali |
Dilersek, üzerlerine gökten bir işaret indiririz de boyunları öne eğilip kalır. |
Ümit Şimşek Meali |
Eğer dileseydik, onlara gökyüzünden bir âyet indirirdik de ister istemez ona boyun eğerlerdi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Eğer istersek gökten üzerlerine bir mucize indiririz de boyunları onun önünde perişanlıkla eğilip kalır. |
M. Pickthall (English) |
If We will, We can send down on them from the sky a portent so that their necks would remain bowed before it. |
Yusuf Ali (English) |
If (such) were Our Will,(3140) We could send down to them from the sky a Sign, to which they would bend their necks in humility.* |