Şuarâ Suresi 202. Ayet


Arapça

فَيَأْتِيَهُم بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ


Türkçe Okunuşu

Fe ye’tîyehum bagteten ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
ye'tîye-hum onlara gelecek, gelir
bagteten aniden, ansızın
ve hum ve onlar
lâ yeş'urûne (şuurunda) bilincinde olmazlar,

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Artık o (azap), kendileri şuurunda (farkında) olmadan onlara apansız gelip (kıskıvrak yakalayacaktır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ansızın gelip çatar onlara ve onlar anlamazlar bile.
Abdullah Parlıyan Meali O azab ki, sonunda onların hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelip çatacaktır.
Ahmet Tekin Meali İşte o azap da, onlara, ansızın, farkında olmadıkları bir sırada gelecek.
Ahmet Varol Meali (Azap) onlara, kendileri farkında olmadan ansızın gelir.
Ali Bulaç Meali Artık o (azab), kendileri şuurunda olmadan onlara apansız gelecektir.
Ali Fikri Yavuz Meali İşte, bu azab, hiç farkında değillerken, ansızın kendilerine gelecektir.
Bahaeddin Sağlam Meali Nihayet o azap, onlar farkına varmadan birden gelecektir.
Bayraktar Bayraklı Meali O azap onlara ansızın gelir. Onlar hiç farkedemezler.
Cemal Külünkoğlu Meali 202,203. İşte, hiç farkında olmadıkları bir sırada, o azap ansızın kendilerine gelecek ve: “Bize bir süre verilir mi?” diyecekler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) 200,201,202. Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 201,202,203. Onlar, farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek olan elem dolu azabı görüp de, “Bize mühlet verilmez mi?” demedikçe, ona inanmazlar.
Diyanet Vakfı Meali İşte bu (azap) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir.
Edip Yüksel Meali Onlara ansızın, beklemedikleri bir anda gelecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali İşte bu (azab) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ki geliversin de kendilerine ansızın, hiç farkında değillerken
Hasan Basri Çantay Meali İşte bu (azab) onlara, kendileri de farkında olmayarak, ansızın gelecekdir.
Hayrat Neşriyat Meali İşte (bu azab) onlara haberleri olmadan, ansızın gelecektir.
İlyas Yorulmaz Meali Haberleri olmadığı bir anda, o acıklı azap onlara ansızın gelinceye kadar inanmazlar.
Kadri Çelik Meali Artık o (azap), kendileri farkında olmadan onlara ansızın gelecektir.
Mahmut Kısa Meali O azap, onlara ansızın, hiç beklemedikleri bir anda gelip çatacaktır.
Mehmet Türk Meali Hâlbuki bu (azap) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverir.
Muhammed Esed Meali O azap ki, sonunda, onların hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelip çatacaktır;
Mustafa İslamoğlu Meali nihayet bu azap kendileri farkında değilken ansızın onları bulacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Artık (o azap) onlara hiç farkedemez bir haldeler iken ansızın geliverir.
Suat Yıldırım Meali İşte bu azap, kendilerine ansızın gelir ki, onlar hiç farkında olmazlar.
Süleyman Ateş Meali Azab onlara öyle ansızın gelir ki, onlar hiç farkında olmazlar.
Süleymaniye Vakfı Meali Bu azap onlara hiç fark edemedikleri bir sırada, ansızın gelecektir,
Şaban Piriş Meali O azap, onlara farkında olmadıkları bir anda ansızın gelir.
Ümit Şimşek Meali O azap, hiç ummadıkları anda, birden bire onlara geliverir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali O azap onlara ansızın gelecek, farkında bile olmayacaklar.
M. Pickthall (English) So that it will come upon them suddenly, when they perceive not.
Yusuf Ali (English) But the (Penalty) will come to them of a sudden, while they perceive it not;

İslam Vakti Mobil Uygulamaları