Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Musa) Dedi ki: “Sana apaçık bir şey (bir delil-mucize) getirmiş olsam da mı (bana inanmayacaksın) ?” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Musa, ya sana dedi, apaçık bir delil gösterirsem, |
Abdullah Parlıyan Meali |
Musa: “Size gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan birşey getirmiş olsamda mı?” dedi. |
Ahmet Tekin Meali |
Mûsâ:
“Sana hak peygamber olduğumu teyit eden apaçık bir mucize getirmiş olsam da mı?” dedi. |
Ahmet Varol Meali |
(Musa): "Sana apaçık bir şey getirirsem de mi?" dedi. |
Ali Bulaç Meali |
(Musa) Dedi ki: 'Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Mûsa dedi ki: “- Sana, peygamberliğimi apaçık isbat edecek bir delil (mucize) getirdimse de mi, (beni zindana atacaksın)?” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Musa: “Eğer sana apaçık bir delil getirsem de mi?” dedi. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Mûsâ, “Sana apaçık bir mucize getirirsem de mi?” dedi. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Musa:) “Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?” dedi. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Musa: "Sana apaçık bir şey getirmiş isem de mi?" dedi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Mûsâ, “Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?” dedi. |
Diyanet Vakfı Meali |
Musa: Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? dedi. |
Edip Yüksel Meali |
Dedi ki, "Size apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?" |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Musa sordu: "Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?" |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ya, dedi: sana ap açık isbat edecek bir şey getirdimse demi? |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Muusâ) dedi ki: «Sana apaçık bir şey getirdimse de mi (zindana atacaksın)»? |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Mûsâ:) “Sana (peygamberliğimi) apaçık bildiren bir şey (bir mu'cize) getirmişolsam da mı?” dedi. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Musa “Peki sana apaçık bir kanıt getirirsem demi (hapsedersin) ?” dedi. |
Kadri Çelik Meali |
(Musa) Dedi ki: “Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?” |
Mahmut Kısa Meali |
Mûsâ, “Peki, doğru söylediğime dâir sana apaçık bir mûcize göstersem de mi?” dedi. |
Mehmet Türk Meali |
(Mûsa): “Sana (doğruluğumu ispat eden) apaçık bir şey getirsem de mi?” dedi. |
Muhammed Esed Meali |
[Musa:] “Size gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan 18 bir şey getirmiş olsam da, öyle mi?” dedi. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(Musa) dedi ki: “Sana, (hakikati) bütün açıklığıyla ortaya koyan bir şeyle gelmiş olsam da mı?” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Mûsa aleyhisselâm da dedi ki: «Ben sana apaçık bir şey getirmiş olunca da mı beni zindana atacaksın!» |
Suat Yıldırım Meali |
“Ya” dedi, “sana doğruluğumu ispatlayan âşikâr bir delil getirmiş olsam da mı? ” |
Süleyman Ateş Meali |
(Musa, peki): "Sana (doğruluğumu) kanıtlayan apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?" dedi. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
“Sana apaçık bir belge ile geldiysem de mi?” dedi. |
Şaban Piriş Meali |
-Sana, apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? dedi. |
Ümit Şimşek Meali |
Musa “Apaçık bir delil getirecek olsam da mı?” dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Mûsa dedi: "Ya sana gerçeği gösteren bir şey getirmişsem!" |
M. Pickthall (English) |
He said: Even though I show thee something plain? |
Yusuf Ali (English) |
(Moses) said: "Even if I showed you something clear (and) convincing?"(3156)* |