Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Dediler ki: "Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (buradan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın." |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ey Lut dediler, bu işten vazgeçmezsen seni mutlaka şehrimizden çıkarırız. |
Abdullah Parlıyan Meali |
“Ey Lût!” dediler. “Eğer bu sözlerinden vazgeçmezsen, bu şehirden mutlaka kovulacaksın!” |
Ahmet Tekin Meali |
Kavmi:
“Ey Lût, aklını kullanarak davandan vazgeçmezsen, kesinlikle sürgüne gönderilenlerden olacaksın” dediler.* |
Ahmet Varol Meali |
Dediler ki: "Ey Lut! Eğer sen (bu işe) son vermezsen muhakkak ki (buradan) çıkarılanlardan olacaksın." |
Ali Bulaç Meali |
Dediler ki: 'Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (buradan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Onlar şöyle dediler: “- Ey Lût, eğer söylediklerinden vaz geçmezsen, yemin olsun ki, muhakkak (memleketimizden) çıkarılanlardan olacaksın.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlar: “Ey Lut! Eğer bu yaptıklarına son vermezsen, şüphesiz sürgün edilenlerden olursun.” dediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onlar şöyle dediler: “Ey Lût! Bizi kınamaya bir son vermezsen, kesinlikle sürgün edilenlerden olacaksın.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
"Ey Lut! Bu sözlerinden vazgeçmezsen, mutlaka kovulacaksın" dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!” |
Diyanet Vakfı Meali |
Onlar şöyle dediler: Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın! |
Edip Yüksel Meali |
Dediler, "Bak Lut, bu tavrına son vermezsen sürülenlerden olacaksın." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onlar şöyle dediler: "Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bilki, sürülenlerden olacaksın." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
And ederiz ki dediler vazgeçmezsen ya Lût, mutlak ve muhakkak çıkarılanlardan olacaksın |
Hasan Basri Çantay Meali |
Dediler: «Ey Luut, sen (bu davadan) vaz geçmezsen, andolsun, mutlak (memleketimizden koğulub) çıkarılanlardan olacaksın». |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Onlar:) “Ey Lût! Eğer (bundan) hakikaten vazgeçmezsen, mutlaka(memleketimizden) çıkarılanlardan olacaksın!” dediler. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Kavmi “Ey Lut! Eğer bizim arzularımızı engellemekten vaz geçmezsen, seni (yaşadığımız yerden) çıkarırız. |
Kadri Çelik Meali |
Dediler ki: “Ey Lut! Eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (buradan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın.” |
Mahmut Kısa Meali |
Buna karşılık onlar, “Ey Lut!” dediler, “Eğer bu can sıkıcı vaazlarına son vermeyecek olursan, kesinlikle şehrimizden kovulacaksın!” |
Mehmet Türk Meali |
(Onlar da): “Ey Lût! Eğer sen (bu davadan) vazgeçmezsen, (şunu iyi bil ki) kovulanlardan olacaksın!” dediler. |
Muhammed Esed Meali |
“Ey Lût!” dediler, “Eğer [bu sözlerinden] vazgeçmezsen [bu şehirden] mutlaka kovulacaksın!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
“Eğer buna bir son vermezsen Ey Lût” dediler, “kesinlikle sürgün edilmiş biri olup çıkacaksın! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Dediler ki: «Ey Lût! Andolsun ki, eğer sen nihâyet vermezsen elbette çıkarılmışlardan olacaksın.» |
Suat Yıldırım Meali |
“Bizi dinle Lût! ” dediler, “Bu söylediklerine son vermezsen mutlaka yurt dışına sürüleceksin. [7, 82] |
Süleyman Ateş Meali |
Dediler: "Ey Lut, andolsun, eğer (bundan) vazgeçmezsen, mutlaka sürülenlerden olacaksın. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
“Bak Lut! Bu işin peşini bırakmazsan mutlaka sürgün edilenlere katılırsın” dediler. |
Şaban Piriş Meali |
-Ey Lut eğer son vermezsen, elbette sürgün edileceklerden olacaksın, dediler. |
Ümit Şimşek Meali |
“Ey Lût,” dediler. “Eğer bu işten vazgeçmezsen ülkeden sürülürsün.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Dediler: "Eğer bu tavrını sona erdirmezsen, ey Lût, yemin olsun bu topraktan sürülenlerden olacaksın." |
M. Pickthall (English) |
They said: If thou cease not, O Lot, thou wilt soon be of the outcast. |
Yusuf Ali (English) |
They said: "If thou desist not, O Lut! thou wilt assuredly be cast out!"(3210)* |