Sâffât Suresi 106. Ayet


Arapça

إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْبَلَاء الْمُبِينُ


Türkçe Okunuşu

İnne hâzâ le huvel belâul mubîn(mubînu).


Kelimeler

inne muhakkak
hâzâ bu
le mutlaka, elbette, muhakkak
huve o
el belâu belâ, imtihan
el mubînu açıkça, açık

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Doğrusu bu, apaçık bir ibtila idi (ve Hz. İbrahim imtihanı geçmişti).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Şüphe yok ki bu, elbette apaçık bir sınamaydı.
Abdullah Parlıyan Meali Şüphe yok ki, bu apaçık bir sınamaydı.
Ahmet Tekin Meali Bu, işte bu, açık bir imtihan, açık bir lütuf ve ihsandı.
Ahmet Varol Meali Doğrusu bu apaçık bir imtihandı.
Ali Bulaç Meali Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.
Ali Fikri Yavuz Meali Muhakkak ki bu, açık bir imtihandı.
Bahaeddin Sağlam Meali Hiç şüphesiz bu, büyük bir imtihandı. (O, imtihanı verince:)
Bayraktar Bayraklı Meali Şüphesiz bu büyük bir imtihandır.
Cemal Külünkoğlu Meali 106,107. “Şüphesiz bu apaçık bir imtihandı.” Ona (imtihanı kazanmasına karşılık) fidye olarak büyük bir kurban verdik.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Doğrusu bu apaçık bir deneme idi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) “Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır.”
Diyanet Vakfı Meali 103, 104, 105, 106. Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca: Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik.
Edip Yüksel Meali Gerçekten bu apaçık bir sınavdı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali "Şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı." (dedik)
Elmalılı Meali (Orjinal) Şübhesiz ki bu açık bir ibtilâ, kat'î bir imtihan
Hasan Basri Çantay Meali Hakıykat, bu, apaçık ve kat'î bir imtihandı.
Hayrat Neşriyat Meali 103,104,105,106. Böylece (ikisi de) teslîm olup (İbrâhîm) onu alnının bir tarafı (yere gelecek şekilde, yanı) üzerine yere yatırınca, artık ona: “Ey İbrâhîm! Hakikaten rüyâya sadâkat gösterdin! İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız. Şübhesiz ki bu, gerçekten apaçık bir imtihandır!” diye seslendik.
İlyas Yorulmaz Meali Bu olay İbrahim için açıkça bir imtihandı.
Kadri Çelik Meali Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.
Mahmut Kısa Meali Doğrusu, bu gerçekten müthiş bir imtihândı! Ve İbrahim, en değerli varlığını Allah yolunda fedâ edebileceğini göstererek bu imtihânı kazandı.
Mehmet Türk Meali Doğrusu bu, onun için çok açık bir imtihandı.
Muhammed Esed Meali çünkü bu, gerçekten apaçık bir sınama idi. 42
Mustafa İslamoğlu Meali Hiç şüphesiz bu, elbet apaçık bir sınavdı.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Şüphe yok ki bu, elbette apaçık bir imtihandır.
Suat Yıldırım Meali Bu, gerçekten pek büyük bir imtihandı. [53, 37]
Süleyman Ateş Meali Gerçekten bu, apaçık bir sınav idi.
Süleymaniye Vakfı Meali Gerçekten bu, yıpratıcılığı açık bir imtihandı[*].”*
Şaban Piriş Meali Bu, elbette apaçık bir imtihandı.
Ümit Şimşek Meali Hiç kuşku yok ki bu apaçık bir sınavdı.
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Bu, hiç kuşkusuz apaçık imtihanın ta kendisiydi."
M. Pickthall (English) Lo! that verily was a clear test.
Yusuf Ali (English) For this was obviously a trial-

İslam Vakti Mobil Uygulamaları