Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Böylece manevi iklimlerden ve kader projelerine ait bazı bilgileri çalıvermekten) Kovulup uzaklaştırılırlar. Onları (yüce makamlardan uzak tutmaya yönelik) kesintisiz bir azap (ve kovalamaca) vardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Horhakir bir halde ve onlar içindir ardıarası kesilmeyen azap. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Kovulup atılırlar, onlar için ahirette ardı arkası kesilmeyen bir azap vardır. |
Ahmet Tekin Meali |
Her taraftan uzaklaştırılırlar. Onlar ardı arkası kesilmeyen cezaları hak etmişlerdir. |
Ahmet Varol Meali |
Kovulurlar. Onlar için ayrıca kesintisiz bir azap vardır. |
Ali Bulaç Meali |
Uzaklaştırılırlar. Onlara kesintisiz bir azab vardır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Uzaklaştırılırlar. Onlara (ahirette) devamlı bir azap var. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Kovulurlar ve onlar için daimi bir azap vardır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Kovulurlar ve onlar için yakalarını bırakmayan bir azap vardır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
7,8,9. Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk. Onlar, Mele-i Ala'yı (yüce konseyi/ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. (Dinlemeye kalksalar) her taraftan taşlanarak kovulurlar ve onlar için kesintisiz bir azap vardır. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
8,9. Onlar yüce alemi asla dinleyemezler. Her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azap vardır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
8,9. Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır. |
Diyanet Vakfı Meali |
Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır. |
Edip Yüksel Meali |
Kovulurlar; sürekli bir azabı hakketmişlerdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Uzaklaştırılırlar. Onlara ardı arkası kesilmez bir azab vardır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve onlara ayrılmaz bir azâb vardır |
Hasan Basri Çantay Meali |
8,9. Ki onlar «Mele'-i a'lâ» ya kulak verib dinleyemezler, her yandan koğularak atılırlar. Onlar için (âhiretde de) ardı arası kesilmez bir azâb vardır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
8,9. (O şeytanlar, artık) mele-i a'lâyı (semâdaki melekleri) dinleyemezler ve her taraftan kovularak (alevli yıldızlarla) taşlanırlar ve onlar için devamlı bir azab vardır. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Hiçbir şey elde edemeden azapla karşılaşırlar. |
Kadri Çelik Meali |
Bir uzaklaştırılma ile uzaklaştırılmış (olurlar) ve onlar için sürekli bir azap vardır. |
Mahmut Kısa Meali |
Hem de, son derece alçaltılmış, onurları kırılmış bir hâlde! Fakat asıl cezayı âhirette çekecekler: Onlar için, sonsuza dek sürecek bir azap var! |
Mehmet Türk Meali |
8,9. O (şeytanlar) yüce (melekler) topluluğunu dinleyemezler1 ve onlar, her yönden kovularak uzaklaştırılırlar. Bir de onlar için bitmeyen azap vardır.* |
Muhammed Esed Meali |
[rahmetten] yoksun kalsınlar ve [öteki dünyada] kendilerini bekleyen ebedî azaba dûçâr olsunlar; |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(dünyada) dışlansınlar ve (âhirette de) sürekli bir azaba mahkûm olsunlar;[3990]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Bir uzaklaştırılma ile uzaklaştırılmış (olurlar) ve onlar için bir daimi azap da vardır. |
Suat Yıldırım Meali |
Dinlemeye kalksalar kovulup atılırlar. Hem onlar için devamlı bir azap vardır. |
Süleyman Ateş Meali |
Kovulurlar. Onlar için sürekli bir azab vardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Hep kovulurlar. Azap yakalarını bırakmaz. |
Şaban Piriş Meali |
Uzaklaştırılarak .. Onlar için devamlı bir ceza vardır. |
Ümit Şimşek Meali |
Semâdan kovulmuşlardır; onlar için bir de sürekli azap vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını bırakmayan bir azap vardır. |
M. Pickthall (English) |
Outcast, and theirs is a perpetual torment; |
Yusuf Ali (English) |
Repulsed, for they are under a perpetual penalty, |