Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(İşte cehennemdekiler) Artık kesinlikle (ve mecburen) ondan yiyecekler, böylelikle karınlarını ondan dolduracaklar (ve acıdan bağırıp kıvranıp duracaklardır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Derken onlar, onu yerler de karınları şişer. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Cehennemlikler, ondan yemeye ve karınlarını onunla şişirmeye mahkumdurlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Cehennemlikler, kesinlikle bunu yerler. Karınlarını bununla doldururlar. |
Ahmet Varol Meali |
Muhakkak ki onlar ondan yiyecekler ve karınları(nı) onunla dolduracaklardır. |
Ali Bulaç Meali |
Artık gerçekten, ondan yiyecekler böylelikle karınlarını ondan dolduracaklar. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Muhakkak o kâfirler bundan yiyecekler de karınlarını bundan dolduracaklar. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlar gerçekten ondan yiyecekler, karınlarını ondan dolduracaklar. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onlar kesinlikle ondan yiyip, karınlarını onunla dolduracaklar. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Cehennemlikler ondan (zorla) yiyecekler ve karınlarını onunla dolduracaklar. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İşte cehennemlikler bundan yerler, karınlarını onunla doldururlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Cehennemlikler ondan yiyecekler ve onunla karınlarını dolduracaklardır. |
Diyanet Vakfı Meali |
(Cehennemdekiler) ondan yerler ve karınlarını ondan doldururlar. |
Edip Yüksel Meali |
Onlar ondan yiyerek karınlarını doyuracaklar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Mutlaka onlar, ondan yiyecekler de karınlarını bundan dolduracaklardır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Her halde onlar ondan yiyeceklerdir. Yiyecekler de ondan karınlarını dolduracaklardır |
Hasan Basri Çantay Meali |
İşte hakıykat onlar bundan yiyecekler, bu suretle karınlarını bundan dolduracaklar. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Bundan sonra şübhesiz ki onlar, elbette bundan yiyecek kimseler olup, artık karınları(nı) bununla dolduracak olanlardır. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Cehennemde olanların o zakkumdan başka yiyecekleri yok ve yalnızca karınlarına onlardan dolduracaklar. |
Kadri Çelik Meali |
Artık hiç tartışmasız onlar ondan yiyecekler, böylece karınlarını da onunla dolduracaklar. |
Mahmut Kısa Meali |
Zâlimler, karınları şişinceye kadar ondan yemek zorunda bırakılacaklar. |
Mehmet Türk Meali |
O (kâfirler) ondan mutlaka yiyecekler ve karınlarını da onunla dolduracaklardır. |
Muhammed Esed Meali |
ve [zalim]ler ondan yemeye ve karınlarını onunla doldurmaya mahkumdurlar. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ve onlar kesinlikle ondan yemeye ve karınlarını onunla tıka basa doldurmaya mecburdurlar; |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Artık şüphe yok ki onlar, ondan elbette yiyicilerdir ve ondan karınlarını dolduruculardır. |
Suat Yıldırım Meali |
İşte o zalimler bunları yer ve karınlarını tıka basa doldururlar. |
Süleyman Ateş Meali |
Onlar ondan yiyecekler ve karınlarını onunla dolduracaklardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlar çaresiz ondan yer; karınlarını onunla doldururlar. |
Şaban Piriş Meali |
İşte onlar, bundan yerler ve karınlarını onunla doldururlar. |
Ümit Şimşek Meali |
Ondan mutlaka yiyecekler, hem de karınlarını tıka basa dolduracaklar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Onlar ondan mutlaka yiyecekler ve karınlarını onunla dolduracaklar. |
M. Pickthall (English) |
And lo! they verily must eat thereof, and fill (their) bellies therewith. |
Yusuf Ali (English) |
Truly they will eat thereof(4074) and fill their bellies therewith.* |