Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Evet) "Biziz, o (sürekli) tesbih (ve tenzih) ederek (Allah’ın emirlerini harfiyen yerine getirenler de) gerçekten biz olmaktayız". |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve şüphe yok ki biz, mabudumuzu tenzih ederiz elbet. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Şüphesiz O'nun sınırsız şanını yücelten biziz, biz.” |
Ahmet Tekin Meali |
“- Devamlı tesbih edenler, zikredenler, namaz kılanlar, ibadet edenler biziz, biz.”* |
Ahmet Varol Meali |
Şüphesiz o tesbih edenler biziz." |
Ali Bulaç Meali |
“Biziz, o tesbih edenler de, gerçekten biziz.” |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Ve Muhakkak ki biz, (Allah'ı şanına lâyık olmayan şeylerden) tenzih edenleriz.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve gerçekten devamlı tesbih ederiz.” (derler.) |
Bayraktar Bayraklı Meali |
“Elbette Allah'ı noksan sıfatlardan uzak tutarız.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
164,165,166. Melekler derler ki: “Bizim her birimiz için belli bir makam (görev yeri) vardır. Biz orada saflar halinde duranlarız. Bizler elbette O'nun sınırsız şanını yüceltenleriz.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
164,165,166. Melekler şöyle derler: "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız, şüphesiz biz Allah'ı tesbih edenleriz." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Şüphesiz biz (Allah’ı) tespih edip yüceltenleriz.” |
Diyanet Vakfı Meali |
164, 165, 166. (Melekler şöyle derler:) Bizim her birimiz için, bilinen bir makam vardır. Şüphesiz biz, orada sıra sıra dururuz ve şüphesiz Allah'ı tesbih ederiz. |
Edip Yüksel Meali |
Biz, anıp yüceltenleriz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
164,165,166. (Melekler): "Bizden her birimizin belli bir makamı vardır. Biziz o saf saf dizilenler, biziz! Biziz o tesbih edenler, biziz!" derler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve biz elbette biz o tesbih edenleriz |
Hasan Basri Çantay Meali |
Biziz o tesbîh edenler de mutlak biz. |
Hayrat Neşriyat Meali |
“Hem muhakkak ki, tesbîh edenler gerçekten ancak biziz.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
“Biz sürekli Allah'ı tesbih edenlerdeniz” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
“O tesbih edenler de gerçekten biziz.” |
Mahmut Kısa Meali |
“Biz müminler, hem sözlerimizle, hem davranışlarımızla Rabb’imizin adını tüm evrene ilan ederek O’nun sınırsız yüceliğini övgüyle tesbih edenleriz!” |
Mehmet Türk Meali |
164,165,166. (O cinler ve melekler): “Bizim her birimiz için belli bir makam vardır.1 Biz de (Allah’ın huzurunda) kesinlikle saf tutarız ve Onu tesbih ederiz.” derler.* |
Muhammed Esed Meali |
ve şüphesiz biz de O'nun sınırsız şanını yüceltiriz!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
yine (O’nun) yüceliğini dile getirenler de biziz, elbet biz!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve muhakkak ki, bizleriz, o tesbih ediciler. |
Suat Yıldırım Meali |
Allah'ı zikredip O'nu tenzih edenler biziz. ” [21, 26-29] |
Süleyman Ateş Meali |
Biziz, o tesbih edenler, biz. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Hepimiz Allah’ın emrinden çıkmayan kimseleriz.” |
Şaban Piriş Meali |
Ve yine biz, tesbih ediciler biziz. |
Ümit Şimşek Meali |
“Ve biz Allah'ı tesbih edenleriz.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
O durmadan tespih edenler elbette biziz. |
M. Pickthall (English) |
Lo! We, even We are they who hymn His praise |
Yusuf Ali (English) |
"And we are verily those who declare ((Allah)´s) glory!" |