Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Bunun üzerine kâfirler ve zalimler) Dediler ki: “(İbrahimi düşüncenin kökünü kurutmak üzere) Onun için (özel) bir bina (fırlatıcı mancınık) yapın ve kendisini hemen (ateş ve azabın) içine atın!” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Onun için bir yapı yapın da demişlerdi, atın onu ateşe. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bu olay ve sözler üzerine ileri gelenler şöyle bağrıştılar: “Bir odun yığını hazırlayın ve O'nu ateşin içine atın.” |
Ahmet Tekin Meali |
Onlar: “Büyük ocaklar çatın, derhal onu alevlerin arasına atın.” dediler. |
Ahmet Varol Meali |
Dediler ki: "Onun için bir bina yapın da kendisini (oradan) alevli ateşe atın." |
Ali Bulaç Meali |
Dediler ki: “Onun için (yüksekçe) bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın.” |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Onlar şöyle) dediler: “- İbrahim için (duvarla çevrili) bir bina yapın da, onu ateşe atın.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlar: “İbrahim için bir bina (hapishane) yapın, onu orada ateşe atın!” dediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Kavmi, “Onun için bir yer yapın ve onu ateşe atın” dediler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Puta tapanlar: “Onun için bir bina yapın da onu (içinde yakılan) ateşe atın” dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Putperestler: "Onun için bir yapı yapın da onu oradan ateşin içine atın" dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Kavmi, “Onun için bir bina yapın, (içinde ateş yakın) ve onu ateşe atın” dedi. |
Diyanet Vakfı Meali |
Onun için bir bina yapın ve derhal onu ateşe atın! dediler. |
Edip Yüksel Meali |
Dediler ki, "Onun için bir yapı kurun ve onu ateşe atın." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onlar: "Haydin onun için bir yapı yapın da onu ateşe atın." dediler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Haydin dediler, bunun için bir bina yapın ve bunu ateşe atın |
Hasan Basri Çantay Meali |
Dediler: «Onun için bir bina yapın da alevli ateşe atın onu». |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Onlar ise:) “Onun için bir binâ yapın da, onu ateşe atın!” dediler. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Kavmi “İbrahim için bir bina yapın da, onu oradan ateşin içine atın” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
Dediler ki: “Onun için (yüksekçe) bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın.” |
Mahmut Kısa Meali |
“İlahlarımıza dil uzatan bu adamın derhal öldürülmesi gerekir! O hâlde, şehrin meydanında büyük bir ateş hazırlayın, sonra onun için yüksek bir kule yapın ve onu oradan ateşe atın! Atın ki, onun izinden gitmeyi düşünenler ibret alsınlar!” dediler. |
Mehmet Türk Meali |
97,98. (Kâfirler): “Onun için bir bina yapın ve onu derhâl ateşin içine atın.” diyerek ona bir tuzak hazırlamak istediler. Ama Biz de sonunda onları rezil ettik. |
Muhammed Esed Meali |
Onlar, “Bir odun yığını 35 hazırlayın ve o'nu yanan ateşin içine atın!” diye bağırdılar. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Onlar “Onu (yakmak) için bir yapı yapın ve onu çılgınca yanan ateşin ortasına atın!” dediler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Dediler ki: «Bunun için bir bina yapınız da bunu bir ateş içinde bırakınız.» |
Suat Yıldırım Meali |
Sonunda: “Haydin, dediler, onun için bir odun yığını hazırlayın da onu ateşin içine atın! . ” |
Süleyman Ateş Meali |
Onun için bir bina yapın da onu (o binada) ateşe atın dediler. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlar da şöyle dediler: “Onun için bir yer yapın da alevli ateşin içine atın.” |
Şaban Piriş Meali |
-Onun için bir bina yapın, onu ateşin içine atın! dediler. |
Ümit Şimşek Meali |
“İbrahim için bir fırın yapın,” dediler. “Ve onu ateşe atın.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Dediler: "Şunun için bir bina yapın da bunu ateşin ortasına fırlatın!" |
M. Pickthall (English) |
They said: Build for him a building and fling him in the red hot fire. |
Yusuf Ali (English) |
They said, "Build him a furnace, and throw him(4093) into the blazing fire!"* |