Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
İçlerinden söz alan biri konuşup (şunları anlatacaktır) : "Benim (dünyada iken) bir yakınım (tanıdığım) vardı." |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Birisi söze gelir de der ki: Bir arkadaşım vardı. |
Abdullah Parlıyan Meali |
İçlerinden biri şöyle diyecek: “Benim dünyada bir arkadaşım vardı… |
Ahmet Tekin Meali |
İçlerinden biri:
“Benim bir arkadaşım vardı” der. |
Ahmet Varol Meali |
İçlerinden biri der ki: "Benim bir yakınım vardı. |
Ali Bulaç Meali |
Bir sözcü der ki: 'Benim bir yakınım vardı.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
İçlerinden bir sözcü şöyle der: “- Gerçekten benim (dünyada) bir arkadaşım vardı. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlardan biri dedi: “Benim bir arkadaşım vardı. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
İçlerinden biri, “Benim, bir arkadaşım vardı” der. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
50,51. Cennet ehli (geçmiş hayatları hakkında) birbirine dönüp bir şeyler sorarlar. İçlerinden biri der ki: “Benim bir arkadaşım vardı.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
51,52,53. İçlerinden biri şöyle der: "Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
İçlerinden biri der ki: “Benim bir arkadaşım vardı.” |
Diyanet Vakfı Meali |
İçlerinden biri: «Benim, bir arkadaşım vardı» der. * |
Edip Yüksel Meali |
İçlerinden biri der ki, "Benim bir arkadaşım vardı." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
İçlerinden bir sözcü der ki: "Gerçekten benim bir arkadaşım vardı." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
İçlerinden bir söyliyen «benim der: bir karînim vardı |
Hasan Basri Çantay Meali |
İçlerinden bir sözcü der ki : «Hakıykat, benim (dünyâda) bir arkadaşım vardı. |
Hayrat Neşriyat Meali |
İçlerinden konuşan biri şöyle der: “Doğrusu benim (dünyada) bir yakınım vardı.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Onlardan birisi “Benim çok yakın bir arkadaşım vardı.” |
Kadri Çelik Meali |
Onlardan bir sözcü der ki: “Benim (dünyada) bir yakınım vardı.” |
Mahmut Kısa Meali |
İçlerinden biri, “Ey cennet yoldaşlarım!” diyecek, “Benim dünyadaykenbir tanıdığım vardı.” |
Mehmet Türk Meali |
İçlerinden birisi: “Benim (dünyada) bir arkadaşım vardı.” diyecek. |
Muhammed Esed Meali |
İçlerinden biri şöyle diyecek: “Bakın, benim [yeryüzünde] bir arkadaşım vardı, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
İçlerinden biri diyecek ki: “Bir zamanlar benim bir arkadaşım vardı; |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Onlardan birisi der ki: «Benim (dünyada iken) muhakkak bir arkadaşım var idi.» |
Suat Yıldırım Meali |
51, 52, 53. Derken biri der ki: “Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı. Yanıma gelir, iğneli iğneli “Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı? ” |
Süleyman Ateş Meali |
Onlardan bir sözcü: "Benim, dedi, bir arkadaşım vardı." |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Biri; “Benim bir yakın arkadaşım vardı,” der; |
Şaban Piriş Meali |
Onlardan biri: -Benim bir yakın arkadaşım vardı, der. |
Ümit Şimşek Meali |
Sohbete katılanlardan biri der ki: “Benim bir arkadaşım vardı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İçlerinden bir sözcü şöyle der: "Benim yakın bir arkadaşım vardı." |
M. Pickthall (English) |
A speaker of them saith: Lo! I had a comrade |
Yusuf Ali (English) |
One of them will start the talk and say: "I had an intimate companion (on the earth),(4067)* |