Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ona ve İshak'a bereketler verdik (kendilerini mübarek kıldık) . İkisinin soyundan, ihsanda bulunan (muhsin olan iman ve iyilik ehli) de vardır, (ama) açıkça kendi nefsine zulmeden (küfür ve kötülüğe düşenler) de (vardır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Onu da kutladık, İshak'ı da ve ikisinin de soyundan iyilik eden de var, apaçık nefsine zulmeden de. |
Abdullah Parlıyan Meali |
O'nu da, İshak'ı da uğurlu kıldık, ama onların soylarından iyi işler yapanlar da çıkacak, varoluş gayesi dışına çıkan da olacaktır. |
Ahmet Tekin Meali |
İbrâhim'e ve İshak'a bereketler ihsan ettik. Onların nesillerinden iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idareciler ve müslümanlar olacak, kendilerine yazık eden, açık açık günaha giren âsiler de olacak. |
Ahmet Varol Meali |
Ona da, İshak'a da bereketler verdik. Onların soylarından iyilik eden de var, kendine açıkça haksızlık eden de. |
Ali Bulaç Meali |
Ona ve İshak'a bereketler verdik. İkisinin soyundan, ihsanda bulunan (muhsin olan) da var, açıkça kendi nefsine zulmeden de. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Hem İbrahîm'e, hem İshâk'a bereketler verdik. Her ikisinin soyundan mümin olan da var, nefsine açık zulmeden de var. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onu ve İshak’ı mübarek ve bereketli kıldık. Onların zürriyetlerinden iyiler olduğu gibi, apaçık kendine zulmedenler de vardır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onu ve İshâk ailesini mübarek kıldık. O ikisinin soyundan iyi iş yapanlar da, kendilerine açıkça zulmedenler de vardır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Onu da, İshak'ı da mübarek kıldık (üzerlerine feyiz, bereket ve rahmet indirdik). İkisinin soyundan iyiler de vardır; kendine açıkça zulmedenler de. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Kendisini ve İshak'ı mübarek kıldık; ikisinin soyundan iyi olan da vardır, açıktan açığa kendisine yazık eden de vardır.* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onu da İshak’ı da uğurlu kıldık. Her ikisinin nesillerinden iyilik yapanlar da vardı, kendine apaçık zulmedenler de. |
Diyanet Vakfı Meali |
112, 113. Sâlihlerden bir peygamber olarak O'na (İbrahim'e) İshak'ı müjdeledik. Kendisini ve İshak'ı mübarek (kutlu ve bereketli) eyledik. Lâkin her ikisinin neslinden iyi kimseler olacağı gibi, kendine açıktan açığa kötülük edenler de olacak. * |
Edip Yüksel Meali |
Ona da İshak'a da lütufta bulunduk. Kuşkusuz, ikisinin de soyundan hem iyi davrananlar var, hem kendisine zulmedenler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Hem ona hem İshak'a bereketler verdik. Her ikisinin neslinden de hem iyilik yapanlar var, hem de açıkça kendi nefsine zulmedenler var. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hem ona hem İshaka bereketler verdik. İkisinin zürriyyetinden de hem muhsin olan var hem de nefsine açık zulmeden |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hem ona, hem Ishaka (feyz-ü) bereketler verdik. Her ikisinin neslinden iyi hareket edeni de vardır, nefsine apaçık zulm edeni de. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ona da, İshâk'a da bereket verdik. Her ikisinin neslinden iyilik eden de, nefsine apaçık zulmeden de bulunur. |
İlyas Yorulmaz Meali |
İbrahim ve İshak'a bereketler yağdırdık. Onların neslinden güzel davrananlar olduğu gibi, açıkça kendi nefislerine zulmedenler de oldu. |
Kadri Çelik Meali |
Ona da İshak'a da bereketler verdik. İkisinin soyundan iyi davranan da var, açıkça kendi nefsine zulmetmekte olan da. |
Mahmut Kısa Meali |
Ayrıca hem kendisine, hem de oğlu İsmail ve İshak’a katımızdan nîmet ve bereketler ihsan ettik. Fakat böyle mübarek bir Peygamberin soyundan gelmek, kişiye Allah katında özel bir statü, bir ayrıcalık kazandırmaz.Onların soyundan gelenler arasında Allah’ın gönderdiği bütün elçilere ve kitaplara iman eden iyi insanlar olduğu gibi, kendisine açıkça kötülük edenzâlim kimseler de var. |
Mehmet Türk Meali |
O (İsmail’e) de İshak’a da bereketler verdik.1 İkisinin soyundan, iyi işler yapan da var, açıkça kendisine zulmeden2 de vardır. * |
Muhammed Esed Meali |
o'nu ve İshâk'ı kutsadık: ama onların soyundan iyi işler yapan da çıkacak, kendisine açıkça zulmeden de. 45 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
dahası onu[4025] ve İshak’ı mübarek kıldık: ama o ikisinin soyundan dürüst ve erdemli olan da var, kendisine açıkça zulmeden de.[4026]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve onun üzerine ve İshak üzerine bereketler verdik ve ikisinin zürriyetinden muhsin olan da vardır ve nefsine apaçık zulmeden de. |
Suat Yıldırım Meali |
Kendisine de İshak'a da feyiz ve bereketler verdik. Onların neslinden gelenler arasında iyi davranan da var, kendi nefsine açıkça zulmeden de! * |
Süleyman Ateş Meali |
Kendisine de, İshak'a da bereketler verdik. Onların neslinden (gelenler arasında) iyi hareket eden de var, açıkça kendisine zulmeden de. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Hem İsmail’i[*], hem de İshak’ı uğurlu ve bereketli kıldık. İkisinin soyundan da güzel davrananlar olduğu gibi kendilerini açıkça kötü duruma sokanlar da oldu.* |
Şaban Piriş Meali |
Onu da İshak'ı da bereketlendirdik. Onların soyundan iyiler de, kendilerine gerçekten zulmedenler de vardır. |
Ümit Şimşek Meali |
Onu da, İshak'ı da kutlu ve uğurlu kıldık. İkisinin neslinden de hem iyi kulluk edenler var, hem de kendisine açıkça zulmedenler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ona da İshak'a da bereketler lütfettik. Onların zürriyetlerinden iyi düşünüp iyi davranan da var, öz benliğine açıkça zulmeden de var. |
M. Pickthall (English) |
And We blessed him and Isaac. And of their seed are some who do good, and some who plainly wrong themselves. |
Yusuf Ali (English) |
We blessed him and Isaac: but of their progeny are (some) that do right, and (some) that obviously(4106) do wrong, to their own souls.* |