Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Doğrusu Biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (ahiret azabı) kılmışızdır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Şüphe yok ki biz onu, zulmedenleri sınamak için yarattık, |
Abdullah Parlıyan Meali |
Gerçek şu ki, biz o ağacı yaratılış gayesi dışında yaşayarak, ömür tüketenler için bir sınama aracı yaptık. |
Ahmet Tekin Meali |
Biz, kaktüsü ateş içinde bitirerek inkârda, isyanda, şirkte ısrar eden zâlimler için ağır bir imtihan konusu yaptık. |
Ahmet Varol Meali |
Biz onu zalimler için bir fitne (sınama vesilesi) kıldık. |
Ali Bulaç Meali |
Doğrusu biz, onu kâfirler için bir fitne (bir imtihan konusu) kıldık. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Gerçekten biz zakkûm ağacını kâfirler için (ahirette) bir azab yaptık. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Şüphesiz Biz o ağacı, zalimler için bir fitne (azap veya imtihan vesilesi) yaptık.(*)* |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Biz o ağacı, zâlimler için bir azap kıldık. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
63,64,65. Gerçek şu ki, biz o (Zakkum ağacı)nı zalimler için (“ateşin içinde ağaç mı olur diye”) bir imtihan aracı kıldık. Şüphesiz o, çılgınca yanan ateşin dibinden çıkar. Onun tomurcukları tıpkı şeytanların başlarıdır. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Biz o ağacı, zalimler için bir dert yaptık. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Şüphesiz biz onu zalimler için bir imtihan aracı kıldık.[456]* |
Diyanet Vakfı Meali |
62, 63. Şimdi, ziyafet olarak, cennet ehli için anılan bu nimetler mi daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı? Biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (imtihan) kıldık. * |
Edip Yüksel Meali |
Biz onu zalimler için bir test kıldık. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Gerçekten biz onu zalimler için bir fitne (imtihan) yaptık. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ki biz onu zalimler için bir fitne kılmışızdır |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hakıykat, biz onu zaalimler (kâfirler) için bir fitne (imtihan) yapdık. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Gerçekten biz, onu (alevler içindeki o ağacı) zâlimler için bir fitne (dünyada bir imtihan vesîlesi) kıldık. |
İlyas Yorulmaz Meali |
O zakkum ağacını zalimler için imtihan yaptık. |
Kadri Çelik Meali |
Doğrusu biz onu (zakkumu), küfre sapanlar için bir fitne (azap ve işkence vesilesi) kıldık. |
Mahmut Kısa Meali |
Doğrusu Biz bu ağacı, Allah’ın ayetleriyle alay etmek için fırsat kollayan zâlimler için bir sınama aracı kıldık. Nitekim onlar, “Cehennemde alevlerin arasında ağaçlar da mı yetişiyormuş?” diyerek seninle alay edecekler. |
Mehmet Türk Meali |
62,63. Şimdi, (cennetliklere) ilk ikram1 olarak verdiğimiz bu nîmetler mi daha hayırlı, yoksa zâlimlere cezâ olarak verdiğimiz zakkum ağacı2 mı?* |
Muhammed Esed Meali |
Gerçek şu ki, biz o (ağac)ı zalimler için bir sınama aracı yaptık, 23 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Şüphe yok ki Biz onu zalimler için bir imtihan vesilesi kıldık:[4007]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok ki, Biz onu (O ağacı) zalimler için bir mihnet kıldık. |
Suat Yıldırım Meali |
62, 63, 64, 65. “Şimdi iyi düşünün! ” buyurur Yüce Allah, “Sonuç olarak böylesi bir mutluluk mu iyidir, yoksa zakkum ağacı mı? Biz onu zalimler için bir dert ve azap yaptık. O öyle bir ağaçtır ki cehennemin ta dibinden çıkar. Meyveleri: sanki şeytanların başları! ” [23, 20; 56, 51-52; 17, 60]* |
Süleyman Ateş Meali |
Biz onu zalimler için bir fitne (sınav) yaptık.* |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onu, yanlış davrananlar için bir sıkıntı kaynağı yaparız. |
Şaban Piriş Meali |
Biz onu zalimler için bir fitne kıldık. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz onu zalimler için bir belâ yaptık. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
O ağaç ki, zalimler için onu bir fitne yaptık. |
M. Pickthall (English) |
Lo! We have appointed it a torment for wrong doers. |
Yusuf Ali (English) |
For We have truly made it (as) a trial(4073) for the wrong-doers.* |