Sâffât Suresi 29. Ayet


Arapça

قَالُوا بَل لَّمْ تَكُونُوا مُؤْمِنِينَ


Türkçe Okunuşu

Kâlû bel lem tekûnû mû’minîn(mû’minîne).


Kelimeler

kâlû dediler
bel hayır, bilâkis
lem tekûnû olmadınız
mû'minîne mü'minler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Diğerleri de:) "Hayır" derler. "Zaten sizler (aslında) mü'min kimseler değildiniz." (Gerçekten ve samimiyetle iman etmemiştiniz.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Hayır derler öbürleri, siz inanmamıştınız.
Abdullah Parlıyan Meali Ötekiler de: “Zaten siz, inanan kimseler değildiniz.
Ahmet Tekin Meali Güç ve iktidar sahipleri de: “Aksine, siz zaten inanmamıştınız.” diyorlar.
Ahmet Varol Meali (Ötekiler de) derler ki: "Hayır siz zaten mü'minler değildiniz.
Ali Bulaç Meali (Diğerleri de:) 'Hayır' derler. 'Zaten siz mü'min kimseler değildiniz.'
Ali Fikri Yavuz Meali (Öncüler de yardakçılarına cevap verib şöyle) diyecekler: “- Hayır, doğrusu siz Allah'a iman etmemiştiniz.
Bahaeddin Sağlam Meali (Diğerleri:) “Zaten siz inanmadınız.”
Bayraktar Bayraklı Meali Uyulanlar da şöyle diyecekler: “Siz zaten inanmıyordunuz.”
Cemal Külünkoğlu Meali 29,30. (Diğerleri de onlara) şöyle derler: “Hayır, siz zaten inanan kimseler değildiniz. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Siz kendiniz azgın bir toplumdunuz.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) Onlar da şöyle derler: "Hayır; siz inanmış kimseler değildiniz."
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Diğerleri de onlara şöyle derler: “Hayır, siz zaten mü’min kimseler değildiniz.”
Diyanet Vakfı Meali 29, 30. (Ötekiler de:) «Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yok. Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz.»
Edip Yüksel Meali Derler ki, "Aslında siz inanmış kimseler değildiniz."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali (İleri gelenler de) derler ki: "Hayır, siz inanmamıştınız."
Elmalılı Meali (Orjinal) Yok, diyorlardır: siz inanmamıştınız
Hasan Basri Çantay Meali (Metbu'ları da:) «Hayır, siz (esasen) îman ediciler değildiniz», derler,
Hayrat Neşriyat Meali (O reisler ise) derler ki: “Bil'akis, (siz zâten) mü'min kimseler olmamıştınız.”
İlyas Yorulmaz Meali Diğerleri “Evet, çünkü siz inanmışlardan değildiniz.”
Kadri Çelik Meali (Diğerleri de:) “Hayır” derler. “Zaten sizler müminler değildiniz.”
Mahmut Kısa Meali Buna karşılık liderleri, “Hayır!” diye karşılık verecekler, “Siz zatenAllah’ın ayetlerine hiçbir zaman inanmamıştınız ki!”
Mehmet Türk Meali 29,30,31,32. (Diğerleri de:) “Hayır! (Aslında) siz zâten Müslüman bile değildiniz. (Sonra) bizim sizin üzerinizde hâkimiyet kurma gücümüz de yoktu. Hatta siz, azgın bir toplum idiniz. Sonunda (hepimiz) Rabbimizin azabını hak ettik ve bu azabı mutlaka tadacağız. Biz, sizi azdırdık, çünkü biz de azgın kimselerdik.” derler. 1*
Muhammed Esed Meali Ötekiler, “Hayır” diyecekler, “aslında siz kendiniz imandan zerre kadar nasip almamıştınız!
Mustafa İslamoğlu Meali (Diğerleri) “Asla” diyecekler, “Siz zaten hiç mü’min olmadınız ki!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Metbû bulunanlar da derler ki: «Hayır. Siz mü'min kimse olmuş değildiniz.»
Suat Yıldırım Meali 29, 30, 31, 32. “Hayır, bilakis! derler öbürleri, siz zaten iman eden kimseler değildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir gürûh idiniz! ”“Ne dersek boş! Artık Rabbimizin azap hükmü hakkımızda kesinleşti. Biz hak ettiğimiz cezayı mutlaka tadacağız. Evet, sizi biz kışkırttık, çünkü biz de azmış durumdaydık. ”
Süleyman Ateş Meali (Ötekiler de): "Hayır, dediler, zaten siz kendiniz inanan insanlar değildiniz."
Süleymaniye Vakfı Meali Onlar da şöyle cevap verirler: “Hayır, siz inanan kimseler değildiniz.
Şaban Piriş Meali Diğerleri de derler ki;-Hayır, siz inanan kimseler değildiniz.
Ümit Şimşek Meali Diğerleri de “Siz zaten inanmamıştınız ki,” diye cevap verirler.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Ötekiler dediler: "Hayır, siz zaten inanmıyordunuz?"
M. Pickthall (English) They answer: Nay, but ye (yourselves) were not believers.
Yusuf Ali (English) They will reply: "Nay, ye yourselves had no Faith!(4053)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları