Sâffât Suresi 58. Ayet


Arapça

أَفَمَا نَحْنُ بِمَيِّتِينَ


Türkçe Okunuşu

E fe mâ nahnu bi meyyitîn(meyyitîne).


Kelimeler

e fe öyle mi, öyle ki
mâ nahnu biz değiliz
bi meyyitîne ölüler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Artık anladın mı?) "Nasılmış, biz ölecek (sonra dirilip hesaba çekilecek) olanlar değil miymişiz?" (Şimdi söyle bakalım).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Biz artık ölmeyecek değil miyiz?
Abdullah Parlıyan Meali Cennetteki arkadaşlarına hitaben, artık bir daha ölmeyeceğiz,
Ahmet Tekin Meali “Biz bir daha ölmeyeceğiz, değil mi?”
Ahmet Varol Meali Nasıl biz ölmeyecek miymişiz?
Ali Bulaç Meali 'Nasıl, biz ölecek olanlar değil miymişiz?'
Ali Fikri Yavuz Meali (İşte bak), biz dünyadaki ilk ölümümüzden başka bir daha ölecek değiliz;
Bahaeddin Sağlam Meali İşte bak! Biz ölümsüzler değil miyiz?!
Bayraktar Bayraklı Meali 58,59. “Biz, birinci ölümün dışında. bir daha ölmeyeceğiz, değil mi? Biz azap da görmeyeceğiz.”
Cemal Külünkoğlu Meali 58,59. “Peki, biz artık ilk ölümden başka ölmeyeceğiz ve azaba da uğratılmayacağız, değil mi (diyecek).”
Diyanet İşleri Meali (Eski) 58,59. "Birinci ölümden sonra bir daha ölmeyeceğiz değil mi? Azap da görmeyeceğiz ha?"
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 58,59. “Nasıl, ilk ölümümüzden başka ölmeyecek miymişiz?[455] Bize azap edilmeyecek miymiş?”*
Diyanet Vakfı Meali 58, 59, 60, 61. Birinci ölümümüz hariç, bir daha biz ölmeyecek ve bir daha azap görmeyecek değil miyiz? Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur. Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsın.
Edip Yüksel Meali "(Sana göre), biz öldüğümüzde,"
Elmalılı Hamdi Yazır Meali 58,59. "Nasılmış bak. Biz ilk ölümümüzden başka bir daha ölmeyecek miymişiz? Biz azaba uğratılmayacak mıymışız?
Elmalılı Meali (Orjinal) Nasılmış bak? Biz ölecek değiliz
Hasan Basri Çantay Meali 58,59. «(Bak), biz ilk ölümümüzden başka bir daha ölmeyecek, biz azaba da uğratılmayacak değil miymişiz?»
Hayrat Neşriyat Meali 58,59. “Peki (nasılmış), biz (dünyada) ilk ölümümüzden başka bir daha ölmeyecek(Cennette ebedî olarak kalacak) ve biz (îmânımızdan dolayı) azab görmeyecek kimseler değil miymişiz?”
İlyas Yorulmaz Meali (Cennetteki konuştuğuna dönerek) “Biz (cennette) ölmeyeceğiz.”
Kadri Çelik Meali “Nasıl, biz (artık cennette) ölecek olanlar değiliz, değil mi?”
Mahmut Kısa Meali Sonra cennetteki arkadaşlarına dönerek, “Biz artık hiç ölmeyeceğiz, değil mi dostlar?” diye heyecanla soracak:
Mehmet Türk Meali 58,59. “Şimdi (burada, ebedî kalacaklar biz miyiz?) Artık biz, ilk ölümümüzden başka bir daha ölmeyeceğiz ve asla azaba uğratılmayacağız.”
Muhammed Esed Meali Ama sonra, [ey cennetteki arkadaşlarım,] biz gerçekten [bir daha] ölmeyeceğiz,
Mustafa İslamoğlu Meali (Cennet arkadaşlarına yönelerek): “Biz bir daha asla ölmeyeceğiz, değil mi?
Ömer Nasuhi Bilmen Meali (O cennetteki zât diyecektir ki) «Değil mi biz (artık) ölüler olmayacağız?»
Suat Yıldırım Meali 58, 59, 60, 61. Sonra cennetteki arkadaşlarına dönerek: “O ilk ölümümüzden sonra artık bize burada ölüm olmayacak değil mi, o azap bize hiç ulaşmayacak değil mi? Ne güzel! Şükürler olsun! İşte kurtuluş, işte büyük başarı diye buna derler. Çalışanlar, asıl, böyle bir başarı elde etmek için çalışsınlar! ”
Süleyman Ateş Meali Biz bir daha ölmeyecek miyiz der.
Süleymaniye Vakfı Meali (Cennetteki arkadaşına döner ve şöyle der:) Artık bize ölüm yok; değil mi?
Şaban Piriş Meali Şimdi, artık biz ölmeyeceğiz, değil mi?
Ümit Şimşek Meali “Artık ölmeyeceğiz, değil mi?
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Peki, biz artık ölmeyecek miyiz?"
M. Pickthall (English) Are we then not to die
Yusuf Ali (English) "Is it (the case) that we shall not die,

İslam Vakti Mobil Uygulamaları