Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Fakat (buna rağmen) onu yalanladılar; bundan dolayı gerçekten onlar, (azap için getirilip) hazır bulundurulacak (ve tutuklanacak) olanlardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Derken yalanladılar onu; şüphe yok ki tapımıza getirilecektir onlar. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Şüphesiz onlar İlyas'ı yalanladılar. Bu sebeple, hesap günü huzurumuzda hazır bulundurulacaklardır. |
Ahmet Tekin Meali |
İlyas'ı da yalanladılar. Ama onlar Cehenneme ihzarlı getirilecekler. |
Ahmet Varol Meali |
Ancak onu yalanladılar. Bundan dolayı onlar da (azap için) getirileceklerdir. |
Ali Bulaç Meali |
Fakat onu yalanladılar; bundan dolayı gerçekten onlar, (azab için getirilip) hazır bulundurulacak olanlardır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Fakat onlar İlyas'ı tekzib ettiler. Muhakkak onlar hazırlanıb (cehenneme) götürüleceklerdir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Fakat onlar, onu yalanladılar. Hiç şüphesiz onlar azap içine getirileceklerdir. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onu yalanladılar. Onlar bu sebeple sonunda cehenneme atılacaklardır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
127,128. Fakat onu yalanladılar. Bu sebeple onlar (sorgulanmak üzere) huzura getirileceklerdir. Yalnız Allah'a gönülden bağlı olan kullar bunun dışındadır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
127,128. Bunun üzerine onu yalanlamışlardı. Allah'ın O'na içten bağlı kulları bir yana, bunların hepsi cehenneme götürüleceklerdi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onu yalanladılar. Bu sebeple onlar (cehenneme) götürüleceklerdir. |
Diyanet Vakfı Meali |
127, 128. Bunun üzerine İlyas'ı yalanladılar. Onun için Allah'ın ihlâslı kulları müstesna; onların hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir. |
Edip Yüksel Meali |
Onu yalanladılar; onlar hesaba çekileceklerdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Fakat onlar, onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka (cehennemde) hazır bulundurulacaklardır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
O vakıt onu tekzib ettiler, şübhesiz ki onlar da ıhzâr edildiler |
Hasan Basri Çantay Meali |
Fakat bunlar onu tekzîb etdiler. Şübhesiz bunlar da elbette (cehenneme) ihzaaren getirilenlerdir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Fakat (kavmi) onu yalanladılar; artık şübhesiz ki onlar, elbette (o gün Cehennemde) hazır bulundurulacak olan kimselerdir. |
İlyas Yorulmaz Meali |
İlyas'ı yalanladılar, Sonra onlar yok edildiler. |
Kadri Çelik Meali |
Fakat onu (İlyas'ı) yalanladılar; bundan dolayı gerçekten onlar, (azap için getirilip) hazır bulundurulacak olanlardır. |
Mahmut Kısa Meali |
Fakat onlar, İlyas’ın bütün uyarılarına rağmen onu yalanladılar. Bu yüzden, Hesap Gününde aşağılanmış bir hâlde huzurumuza getirileceklerdir. |
Mehmet Türk Meali |
Onların hepsi, o (İlyas’ı) yalanlamalarından dolayı (kıyamet günü) huzurumuza getirileceklerdir. |
Muhammed Esed Meali |
Fakat onlar (İlyas'ı) yalanladılar: bu nedenle [Hesap Günü] kesinlikle yargılanacaklardır, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Derken onu da yalanladılar; bu yüzden onlar elbette yargılanacaklar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
O vakit O'nu tekzîp ettiler. Artık onlar da elbette, (azaba) izhar edilmişlerdir. |
Suat Yıldırım Meali |
Fakat bunlar onu yalancı saydılar. Bundan ötürü de, onlar tutuklanıp hesap günü mutlaka yargılanacak ve cehenneme götürüleceklerdir. |
Süleyman Ateş Meali |
Onu yalanladılar, bundan dolayı onlar (azaba) getirileceklerdir. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Hemen onu yalancı saydılar; nasıl olsa onlar da yargı önüne çıkarılacaklardır. |
Şaban Piriş Meali |
Onu yalanladılar, bu yüzden onlar, azaba hazır olmuşlardır. |
Ümit Şimşek Meali |
Onlar İlyas'ı yalanladılar. Fakat hesap gününde huzurumuza getirileceklerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Sonunda onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka huzura getirileceklerdir. |
M. Pickthall (English) |
But they denied him, so they surely will be haled forth (to the doom) |
Yusuf Ali (English) |
But they rejected him,(4114) and they will certainly be called up (for punishment),-* |